Haberler

Yüce Gölgelerdeki Narsistik Tinler

Paylaş
Paylaş

Yüce Gölgelerdeki Narsistik Tinler

Kendini sevmek, bilmek, tanımak, yüceltmek. Kendini bilen ve her yönüyle tanıyan bir insan kendini sevmesini de bilmez mi sizce de? Ya da belirli bir ölçüde yüceltmesi? Seven insan mı yüceltir, yücelten insan mı sever sizce kendini?

Yüceltme eylemi dışarıya vurulduğu zaman kimi zaman rahatsız edici gelir insanlara. Sürekli kendini öven, diğerlerinden daha üst gören birisiyle aynı ortamda bulunmak, ne kadar da zor aslına baktığımız zaman. Yüceltme eylemi dışa dönük yapıldığı zaman çeşitli sorunlar doğurmaya açıktır. Fakat, insan kendi içinde, benliğiyle kendini yüceltmemeli mi sizce? Kendine koyduğu belirli kilometre taşlarına ulaştığı zaman kendisiyle gurur duyup kendisini yüceltmesi gerekmez mi sizce de? Diğerlerini hor görmemek kaydıyla tabii ki.

İçsel yüceltmenin zaman zaman gerekli olduğundan hem fikir isek, gelelim dışa dönük, kendini övmek amacıyla yapılan yüceltme söz belleklerine. Bir ortamda kendini sürekli öven, bir bakıma kendine aşık olan insanlar. Onlar için literatüre geçmiş bir kelime olan “Narsisizm”. Bir kişilik bozukluğu olarak bahsedilir. Fakat, sizce de bir kişilik bozukluğu mudur?

İçsel yüceltmelerin gerekli olduğunu, zaman zaman her bir bireyin yüceltilmek istendiği bir gerçektir aslına bakarsanız. Peki, bu dışa dönük yapıldığı zaman ortaya çıkan sorun nedir sizce? İnsanlar arasında, yaratılıştan itibaren gelen rekabet. İnsanlar sürekli rekabet ederler, birbirlerine kendi benliklerini kanıtlarlar. Kendilerini karşılarındaki kişilerden daha da yüce görmek için.

Herkes saklar aslına bakarsanız rekabetin onlarda hissettirdiklerini. Yüce hissetmenin bir hastalık, belki de utanılacak bir şey olarak görürler. Sizce de öyle midir? Yüce hissetmek, olmayı istemek kendini sevmekle bağdaşmaz mı sizce de, yoksa tamamen farklı iki yolun yolcuları mıdır? Kişisel tahliller yapmalıdır insan kendine ve utanıp çekinmemelidir yüce olmayı istemekten. Belki de yüce olmak yitirmiştir anlamını, o yüzden utanıp sıkılmasına sebep olur insanın. Confucius’un da dediği gibi “ Eskiden yüce gönüllük; küçük ayrıntılara önem vermemeyi gerektirirdi, bugün  yüce gönüllük, tam bir gevşeklik anlamına geliyor. Eskiden onurlu olmak; ihtiyatlı olmayı gerektirirdi, bugün onur, nefret ve saldırganlıkla özdeşleşti. Eskiden sadelik ve yalınlık ; açık yüreklilikle eş değerdi, bugün sadelik ve yalınlık, aldatmak için takılan maskeler dönüştü.”

Paylaş

Yorum yaz

Bir yanıt yazın

İlgili içerikler
Kılıç dişli kedi yavrusu
Haberler

Sibirya’nın donmuş topraklarında 31 bin 800 yıllık kılıç dişli kedi yavrusu bulundu

Pleistosen Dönemi’nin şaşırtıcı kalıntıları bilim dünyasını aydınlatıyor.  Sibirya’nın soğuk çöllerinde günümüzden tam...

Haberler

Muazzez İlmiye Çığ, 110 yaşında hayatını kaybetti

Türkiye’nin ilk kadın Sümeroloji çalışmalarını yapan Muazzez İlmiye Çığ, 110 yaşında hayatını...

Haberler

Hayvanlar yaşlandıkça daha az sosyalleşiyor

16 farklı çalışmanın analizinden oluşan araştırma kapsamında, doğadaki yaşlanma ve sosyal ilişkiler...

Haberler

Jamie Bond’a ihtiyacımız yok!

Jenna Ortega, “Kadın karakterler için kendi serilerimizi yaratmalıyız” diyor. Jenna Ortega, kadın...