Her aksiyon filmi gişe rekorları kırmaz; bu türde başarılı filmlerin büyük kitlelere ulaşma oranı oldukça düşüktür. Fakat öyle filmler var ki, sadık kitlesiyle adeta efsaneleşiyor. İşte En efsane 10 aksiyon filmi önerisi:
Kült bir statü kazanan aksiyon filmleri genellikle özgün, farklı yaklaşımlar sergileyerek ana akımın dışına çıkmayı başarır ve klasiklerden ayrılan sıra dışı yapılar sunar. İşte sizler için sıraladığımız en efsane 10 aksiyon filmi önerisi:
10 AKSİYON FİLMİ ÖNERİSİ
Bu tür yapımlar, kimi zaman tüm zamanların en beğenilen aksiyon klasikleri arasında yer alır, kimi zaman ise daha küçük ama son derece sadık bir izleyici kitlesine hitap eder. Bu filmler, ana akımdan uzak, özgün yapıları ve cesur anlatımları sayesinde medyanın geleceğini önemseyen, yenilikçi bir izleyici kitlesinin ilgisini çeker. İşte, kült bir takipçi kitlesi edinmiş, az bilinen on aksiyon filmi.
10. STREETS OF FIRE (1984)
Streets of Fire, bilim kurgu ve aksiyon türlerinin bir karışımı olarak, 1950’lerin estetiğiyle geleceği birleştiren bir dünyada geçer. Film, Rock müziği ve genç isyanını simgeleyen Rebel Without A Cause ve On the Waterfront gibi klasik filmlerden izler taşır. Özellikle Willem Dafoe’nun canlandırdığı karanlık kötü karakter, filmin kült statüsüne ulaşmasında büyük bir rol oynar. Filmin güçlü bir rock müzik albümü, toplumsal eleştirilerle dolu sahneleri ve sıra dışı görsel tarzı, izleyici üzerinde derin bir etki bırakır.
9. NEVER SAY NEVER AGAIN (1983)
James Bond serisinde EON tarafından üretilmeyen nadir yapımlardan biri olan Never Say Never Again, Sean Connery’nin Bond karakterine geri dönüşünü konu alır. Filmin hikayesi, Ian Fleming’in Thunderball adlı romanına dayanır, ancak bu bağımsız yapım Bond’un yaşlanmış, yorgun ve karakterin daha önceki parlak zamanlarını geride bırakmış halini gözler önüne serer. Yönetmen Irvin Kershner, Star Wars: The Empire Strikes Back’in ardından bu filmi de benzer bir aksiyon atmosferinde ele almış, unutulmaz dövüş sahneleri ve aksiyonlarla dolu bir Bond filmi ortaya çıkarmıştır.
8. THE WARRIORS (1979)
1970’lerin “Yeni Hollywood” döneminden çıkma bu film, New York sokaklarında geçer ve çeşitli çetelerin bir gecede yaşadıkları amansız mücadeleyi ele alır. The Warriors, gençlere yönelik özgürlük temaları ve karakterlerin içsel korkularını yansıtan görsel estetiğiyle kült bir yapım haline gelmiştir. Yönetmen Walter Hill’in yaratıcı dokunuşları, filme sert bir hava katarken, filmdeki karakterler ve senaryo giderek çete kültürünün alegorik bir incelemesine dönüşür. İlk çıkışında tam olarak takdir edilmese de, The Warriors zaman içinde bir klasik olarak kabul görmüş ve geniş bir hayran kitlesi kazanmıştır.
7. FROM DUSK TILL DAWN (1996)
Başta bir soygun filmi gibi başlayan bu yapım, beklenmedik bir anda doğaüstü bir vampir filmine dönüşür. George Clooney ve Quentin Tarantino’nun başrollerini paylaştığı film, yasa dışı işlerden kaçan iki kardeşin, bir rahip ve kızını rehin alarak Meksika sınırına ulaşma çabasını işler. Ancak hikaye, karakterlerin bir bara sığınmasıyla kökten bir değişim yaşar ve vampir dolu bir mekanda hayatta kalma mücadelesine dönüşür. Robert Rodriguez’in yönetiminde aksiyon, gerilim ve korku türlerinin bir araya geldiği From Dusk Till Dawn, izleyiciye sürekli olarak sürprizler sunar ve birçok türden beslenen özgün yapısıyla kült bir başyapıt olarak anılır.
6. BRAWL IN CELL BLOCK 99 (2017)
Vince Vaughn’un başrolde olduğu bu vahşi hapishane draması, suç dünyasında yolunu kaybeden bir adamın ailesini korumak için mafyaya karşı yaptığı mücadeleyi anlatır. Vaughn, izleyicilerin çoğunun komedi rolleriyle tanıdığı bir aktör olmasına rağmen, burada büyük bir fiziksel dönüşüm geçirir ve acımasız bir suçlu karakterine bürünür. Filmin aşırı şiddet ve karanlık hapishane atmosferiyle dolu dünyası, her sahnede gerilimi artırır. Yönetmen S. Craig Zahler, filmde şiddeti duygusal bir tema olarak işleyerek, karakterin içsel çatışmalarını ve trajik yanını izleyiciye başarılı bir şekilde yansıtır.
5. CODE OF SILENCE (1985)
Chuck Norris’in başrolünde yer aldığı bu aksiyon filmi, yozlaşmış bir polis teşkilatına karşı mücadele eden Chicago’lu bir polisi anlatır. Aslen Clint Eastwood’un Dirty Harry serisi için tasarlanan proje, daha sonra Chuck Norris’in becerileri ve karizması üzerine uyarlanmış. Norris, dövüş yetenekleri yerine karakterin içsel adalet duygusuna odaklanan performansıyla dikkat çeker. Filmin yönetmeni Andrew Davis, polis teşkilatındaki yozlaşmanın altını çizerken, aksiyon dolu gerilim sahneleri ile Code of Silence’ı sadece bir aksiyon filmi olmaktan çıkarıp derin bir sosyo-politik eleştiriye dönüştürmüştür.
4. UNIVERSAL SOLDIER: DAY OF RECKONING (2013)
Jean-Claude Van Damme’ın başrolde olduğu Universal Soldier serisinin bu devam filminde, kahraman karakter bu kez tehlikeli bir tarikat liderine dönüşür. Film, klasik bir aksiyon filmi olmaktan ziyade, şiddet dolu sahneleri ve korku filmine yakın atmosferiyle dikkat çeker. Yönetmen, toksik erkeklik ve toplumsal faşizmi inceleyen derin temalara yer verirken, stil olarak Brian De Palma ve David Cronenberg filmlerinden ilham alır. Filmin güçlü görsel dili ve politik alt metinleri, onu sadece bir aksiyon filmi değil, psikolojik bir gerilim olarak da kült seviyeye taşır.
3. COBRA (1986)
Sylvester Stallone’nin acımasız bir polisi canlandırdığı Cobra, suçlularla başa çıkmak için hiçbir kural tanımayan bir karakteri anlatır. Stallone, ciddi ve kararlı bir performans sergilerken, alaycı mizah veya duygusal anlara yer vermez. Film, aksiyon dolu sahnelerinin yanı sıra basit ama etkili tek cümlelik replikleriyle bilinir. İlk çıktığında çok fazla beğeni toplamasada, yıllar içinde Stallone’nin aksiyon kahramanı imajını güçlendirmiş ve hayranları tarafından kült bir klasik olarak kabul edilmiştir.
2. HIGHLANDER (1986)
Highlander, ölümsüzlük temasını işleyen bir İskoç savaşçının hikayesini anlatır. Christopher Lambert, Sean Connery ve Clancy Brown’ın başrollerinde yer aldığı film, sadece fantastik unsurlarıyla değil, Queen’in “Who Wants to Live Forever?” gibi ikonik müzikleriyle de tanınır. Film, büyüleyici atmosferi ve unutulmaz dövüş sahneleriyle kendine özel bir takipçi kitlesi edinmiştir. İkinci film kötü eleştiriler alsa da, Highlander’ın yeniden çekilmesi için halen çalışmalar yapılmaktadır.
1. MIAMI VICE (2006)
Michael Mann’in modern bir dokunuşla yeniden yorumladığı bu film, 80’ler dizisinin aksine oldukça karanlık ve melankolik bir tonda işlenmiştir. Colin Farrell ve Jamie Foxx’un başrollerini paylaştığı yapım, uyuşturucu savaşlarının anlamsızlığı ve karakterlerin içsel yalnızlığına odaklanır. Mann, dijital çekim teknikleriyle sahnelerin dokusunu ve atmosferini gerçekçi bir şekilde yansıtır. Miami Vice, aksiyon beklentilerini karşılamasa da, derin temaları ve stilize görselliği ile sanatsal bir başarı olarak kabul edilir ve 2000’lerin en özgün aksiyon dramlarından biri olarak hatırlanır.
Yorum yaz