Bir Tatlı Kaos Olarak Lilo & Stitch (2025) Üzerine
Kendinizi şöyle bir düşünün: Çocukken izlediğiniz bir filmi, yıllar sonra yeniden beyaz perdede görmek nasıl bir histir? Bir yandan heyecan, diğer yandan çekince. Çünkü ne de olsa bazı şeyler sadece animasyonda büyülüdür, değil mi? Ama işte Disney, nostaljiyle bugünü birleştirme işinde oldukça ısrarcı ve bu kez karşımıza Lilo & Stitch (2025) ile çıktı.
LILO & STICH FİLM İNCELEMESİ
Canlı aksiyon olarak yeniden yorumlanan bu modern klasik, kulağa ilk başta “bir CGI Stitch’e kim ihtiyaç duyar ki?” sorusunu getirse de, izleyince anlıyoruz ki mesele Stitch’ten ziyade Lilo’nun gözünden dünyayı tekrar görmek. Ve bu dünya, bu kez biraz daha fazla gözyaşı, biraz daha fazla yüz çizgisi, biraz daha fazla Hawaii güneşi içeriyor.
GÖKTEN GELEN BİR YILDIZ: MAIA KEALOHA
Lilo’yu canlandıran Maia Kealoha, adeta kamerasız bir sahnede bile parlayabilecek cinsten bir çocuk oyuncu. Evet, bazen “çok akıllı, çok düzgün, biraz fazla düzenli” görünebilir ama bu versiyonda Kealoha’nın dingin enerjisi, filmin hafif kaotik yapısıyla kontrast oluşturarak kendine özgü bir ritim yaratıyor. Lilo’nun yalnızlığını, inatçılığını ve tuhaflığını taşıyacak kadar kırılgan ama Stitch’e göz kırpacak kadar da cesur.
Nani rolündeki Sydney Agudong da yorgun ama sıcak performansıyla “bir yandan çocuk, bir yandan ebeveyn” ikilemini hem hüzünlü hem de tanıdık hale getiriyor. İkili arasındaki bağ, CGI karakterlerden çok daha canlı hissettiriyor ve bu belki de filmin en güçlü yanı olabilir.

STITCH CGI MI, KOALA MI, PELUŞ MU?
Chris Sanders yeniden Stitch’i seslendiriyor- ne mutlu ki! Ses yerli yerinde. Ama görüntü? İşte orası biraz tartışmalı. Stitch, gerçekçi CGI formunda biraz “sınırlı sayıda üretilmiş peluş” hissi veriyor. Ama yine de bu küçük mavi uzaylı ne yaparsa yapsın, gönlümüzü çalmayı başarıyor. Tıpkı eski günlerdeki gibi: Bazen sinir bozucu, bazen komik ama hep sevimli.

OHANA’NIN YENİ KATMANLARI
2002’de kalbimizi çalan “Ohana” kavramı burada daha derin bir şekilde işleniyor. Filmin bu versiyonu, özellikle Nani’nin merkezde yer aldığı duygusal katmanları ile “aile olmayı” sadece bir replik değil, bir deneyim haline getiriyor. Film, her ne kadar zaman zaman melodram tuzağına düşse de, bunu samimiyetle dengeliyor.
Yeni eklenen karakterler (özellikle Tia Carrere ve Amy Hill’in canlandırdığı topluluk figürleri), Hawaii dokusuna hoş bir tazelik getiriyor. Hatta bazı sahneler, Disney’in nadiren başarabildiği bir şeyi yapıyor: Evet, “gerçekten oradaymışız” gibi hissettirmek.
KUSURLAR DA AİLENİN BİR PARÇASI
Bazı üçüncü perde karmaşaları, Stitch’in az ekran süresi, Jumba’nın karikatür ötesi performansı… Bunlar filmi mükemmel olmaktan uzaklaştırıyor. Ancak Lilo & Stitch (2025), kusurlarıyla birlikte sevilesi bir iş. Çünkü orijinalin yerini alma iddiasında değil; onunla konuşma, onu anlama ve bazen de “ben de buradayım” deme çabasında.

ÇOCUKLAR İÇİN BİR UZAYLI MASALI, YETİŞKİNLER İÇİN BİR YALNZILIK HİKÂYESİ
Lilo & Stitch (2025), ne sadece çocuklara yönelik bir yaz eğlencesi, ne de sadece para için yapılmış bir yeniden çevrim. Tam tersine, bu film küçük elleri tutan, büyümüş ama hâlâ içinde bir Stitch barındıran herkes için. Gözleriniz dolabilir, Stitch’in şampanya kadehlerini kırmasına gülebilir ya da sadece “Ohana” kelimesini içinizde yankılatabilirsiniz. Ve belki de film bittiğinde, “Bazı şeyler gerçekten değişmemeli ama biraz değişince de güzel oluyor” dersiniz. Tıpkı bir aile gibi.
Yorum yaz