Son Nefes
Soluğun kesileceği vakitteydi gözlerimiz.
Ilımlı adımlarla içerliyorduk birbirimize.
Bıkkınlığımız bedenimizi sarmıştı.
Birbirimize en yakın,
Hem en uzak olduğumuz yerdeydik.
Kalpleri yeniden kilitlemek pahasına,
Son kez tutuşmuştu ellerimiz.
Güneşi hiç batırmayan bir geçmişi,
Gecenin zifiri karanlığına gömecektik.
Artık seviyorduk ama sevmiyorduk.
Özleyecektik ama özlemeyecektik.
Son kez sarmıştık bedenlerimizi.
Son kez derin bir nefes alacaktık.
Vakit yaklaşıyordu.
Soluğun kesildiği an mutlu olacaktık.
Adına “anlaşamadık” diyecektik.
Neyin acelesiydi!
Vakit oldukça daralmıştı.
Ağlıyorduk.
Hayır, hayır gülüyorduk.
Son şarkılar kulağımızı tırmalıyordu.
Cem Karaca eşliğinde acılı günlere hoş geldin kutlaması yapıyorduk.
Kutlarken ölüyorduk.
Vakit gelmişti.
Soluğumuz kesiliyordu artık.
Kalp atışlarımız yavaşlamaya başlamıştı.
Anlamıştık,
Bu son nefesimizdi artık.
Son kez derin bir nefes alacaktık.
Ve sözüm ona, o huzurlu uykuya dalacaktık.
Ve yeniden uyanıncaya dek,
Yeniden nefes almanın hayalini kuracaktık.
En kötüsü şuydu ki;
Belki de bir daha,
Asla uyanmayacaktık…