Son yılların popüler yazarlarından Sally Rooney’nin kitabı Intermezzo, uzun zamandır kitap bitirmediğimden kitaplara yeniden ısınmak için öylesine başladığım bir kitaptı… Ancak İrlandalı yazar Rooney’nin kitabı beklediğimden çok daha iyi çıkmakla birlikte yazarın diğer kitaplarını da bana merak ettirdi.
Intermezzo, karakter olarak birbiriyle alakasız, beraberinde de sıkça çatışmalar yaşayan iki erkek kardeş olan Peter ve Ivan’ın hikayesini anlatıyor. Can Yayınları’ndan çıkan kitap, Begüm Kovulmaz tarafından çevrilmiş.
PETER VE IVAN’IN HİKAYESİ
Intermezzo, karakter olarak birbiriyle alakasız, beraberinde de sıkça çatışmalar yaşayan iki erkek kardeş olan Peter ve Ivan’ın hikayesini anlatıyor. Can Yayınları’ndan çıkan kitap, Begüm Kovulmaz tarafından çevrilmiş.

Sally Rooney’nin son romanı olan Intermezzo, insan ilişkilerinin karmaşıklığını, yasın farklı yüzlerini ve hayatın ortasında karşılaştığımız belirsizlikleri ustalıkla ele alıyor. Babalarını kaybeden iki kardeşin, Peter ve Ivan’ın, hem kendi iç dünyalarında hem de birbirleriyle kurdukları bağlarda yaşadıkları çalkantılar, romanın ana eksenini oluşturuyor.
ROMANIN İSMİ NE ANLATIYOR?
Intermezzo, bir opera veya başka bir müzik eserindeki kısa, bağlantılı bir enstrümantal hareket anlamına gelmekte. Satrançta ise diğer bir ismi Zwischenzug (Intermezzo) olan hamle, beklenmedik ara hamlelere verilen bir isimmiş.

Karakter olarak birbirlerine hiç benzemeyen Peter ve Ivan, ikisinin de kitap boyunca “iyiliğinden” söz ettikleri babalarının ölümüyle sarsılıyor. Peter, başarılı bir avukat; Ivan ise satranç dehası ama içine kapanık bir genç adam. İkisi de kendi dünyalarında kaybolmuşken hayat onları hiç beklemedikleri şekillerde sınamaya başlıyor. Peter, iki farklı kadın arasında gidip gelirken, Ivan kendinden yaşça büyük Margaret’le beklenmedik bir bağ kuruyor. Yas, ilişkiler ve kimlik sorgulamaları…

KİTABIN ANLATIMI NASIL?
Kitabın ilk sayfalarında Sally Rooney’nin anlatım diline aşina olmayanlar biraz kafası karışabilir. En azından benim öyle oldu. Kitapta zaman zaman diyaloglar ve iç monologlar iç içe geçiyor, bölümler farklı karakterlerin gözünden anlatılıyor ve bu da okuyucuya hikayeyi daha içeriden hissettirme fırsatı sunuyor. Öte yandan ilk sayfalarda hangi karakterin dünyasına giriş yaptığınızı karıştırabiliyorsunuz. Ivan’ın çekingen, biraz ürkek ama bir o kadar da şefkatli hali, kitaba derinlik katan unsurlardan biri. Rooney, onun dünyayı anlamlandırma çabasını o kadar başarılı işlemiş ki sayfalar arasında kaybolmamak elde değil.
NORMUN DIŞINDA İLİŞKİLER YAŞAYAN İKİ KARDEŞ
Peter, 30’larında başarılı bir avukat olarak hayatına devam ederken, geçmişiyle ve bugünüyle bir hesaplaşma içine giriyor. İki kadın—Naomi ve Sylvia—arasında gidip gelen duyguları, onun bağlanma korkularını ve özlemlerini açığa çıkarıyor. Öte yandan, Ivan ise içine kapanık, sosyal ilişkilerde zorlanan, satranç dünyasında kendi yolunu bulmaya çalışan bir genç olarak karşımıza çıkıyor. Ivan’ın kendinden yaşça büyük olan Margaret ile yaşadığı ilişki, onun dünyayı ve aşkı anlama çabasında önemli bir dönüm noktası oluyor.

Roman, sadece Peter ve Ivan’ın arasındaki bağı değil, aynı zamanda diğer karakterlerin de hayatlarına dokunduğu anları incelikle işliyor. Sylvia ve Naomi’nin Peter üzerindeki etkisi, onun kendisini keşfetme sürecinde belirleyici bir rol oynarken, Margaret’ın Ivan’a yaklaşımı ve onunla olan ilişkisi, Ivan’ın kendini tanıma yolculuğunu derinleştiriyor. Rooney, bu ilişkileri katmanlı bir şekilde işleyerek karakterlerin kafa karışıklıklarını, arzularını ve çelişkilerini oldukça gerçekçi bir biçimde sunuyor.
BENCE OKUMAYA DEĞER BİR ROMAN
Intermezzo, hemen hemen her insanın yaşayabileceği çıkmazları, yaşadıkları kırılmaları ve hayatlarının gidişatını değiştiren küçük ama önemli anları zarif bir dille anlatıyor. Rooney’nin diğer kitaplarından farklı olarak, üslubu bu kez daha deneysel, daha riskli. Diyalogların ayrılmamış olması, düşünce akışlarının zaman zaman kesişmesi, karakterlerin iç dünyalarına daha yakın olmamızı sağlıyor.
Bu roman, sadece iki kardeşin hikâyesi değil, aynı zamanda birden fazla ilişki biçimi üzerine düşündüren, okurun kendinden bir şeyler bulabileceği bir anlatı sunuyor.

Intermezzo, Rooney’nin alışılmış kaleminden biraz farklı bir ton taşıyor olabilir; ama kesinlikle onun duygusal zekâsını ve insan ilişkilerine dair keskin gözlemlerini yansıtan bir eser. Eğer daha önce Rooney’nin diğer romanlarını sevdiyseniz, bu romanın farklı katmanlarına dalmaktan keyif alacağınızı düşünüyorum.
Yorum yaz