Marilyn Monroe’nun hayranları için heyecan verici bir etkinlik! Ekim ayında Londra’da gerçekleşecek sergide Monroe’ya ait 250’den fazla kişisel eşyası hayranlarıyla biraraya gelecek.
Marilyn Monroe’ya ait 250’den fazla kişisel eşya İngiltere’nin Londra şehrinde ilk kez görücüye çıkacak. Ölümünün ardından altmış yıldan uzun bir süre geçen ünlü film yıldızı ve günümüzde hala etkisi sürmekte olan bir moda ikonu olan Marilyn Monroe’nun hayatı defalarca filmlere ve kitaplara konu oldu. Kırmızı halıda ya da gerçek hayatta belki de yüzlerce kişi onun kılığına girdi. Şimdiyse ona adanmış bir sergi Londra’ya gelecek.
‘MARILYN – THE EXHIBITION‘LA YILDIZIN HAYATINA BİR BAKIŞ
‘Marilyn – The Exhibition’ isimli sergi, İngiltere’de ilk kez bu kadar geniş kapsamlı bir koleksiyon sunacak. Sergi İngiltere’de türünün ilk örneklerinden birisi olacak. Marilyn Monroe eşyalarının dünyadaki en büyük koleksiyoncusu Ted Stampfer’ın koleksiyonunda şunlar var: bazı aşk mektupları, film dekorları, senaryolar, çocukluk çizimleri, elbiseler, aile fotoğrafları, ayakkabılar, makyaj malzemeleri ve 1956’daki Londra’daki film yapım girişimlerinden ve Kraliçe II. Elizabeth ile buluşmasından hatıralar… Sergi toplamda 250 obje içerecek.
TED STAMPFER KOLEKSİYONUNUN ÖNEMİ
Serginin Marilyn’den sonraki asıl kahramanı Ted Stampler, #59 Magazine‘e vermiş olduğu röportajda 1980’lerden beri sanatçıya ait eşyaları topladığını belirtiyor. Stampler’a göre açıklaması zor olsa da bu tutkusunun Marilyn’nin ‘Gentlemen Prefer Blondes’ filminden beri süregeldiğini belirtiyor. Verdiği demeçte Marilyn’e olan hayranlığını şu şekilde belirtiyor:
“Dokuz yaşındayken ‘How to Marry a Millionaire’ ve ‘Gentlemen Prefer Blondes’ filmlerini izledim ve güzelliği ve tavrıyla büyülendim. Tabii ki beni duygusal olarak neden etkilediğini bilemeyecek kadar küçüktüm.”
KOLEKSİYONERİN FAVORİ MARILYN PARÇASI HANGİSİ?
Mart Engelen’in Ted Stamper’la yapmış olduğu röportaja göre Stamper’ın favori parçası ‘Gentlemen prefer blondes’ filminde ve özel hayatında giydiği fildişi saten bornoz. Ve uzun yıllar giydiği ve 1953’te fotoğrafçı Alfred Eisenstaedt ile yaptığı önemli bir çekimde yer alan siyah-beyaz kareli pantolon ve siyah kaşmir balıkçı yaka kazak kombinasyonu.
Bu koleksiyon Monroe’nun ölümünden sonra kırk yıl boyunca bir zaman kapsülünün içinde saklanmış. Stampfer, bu eşsiz parçaları paylaşmanın Monroe’nun gerçek kişiliğine bir pencere açacağını belirtiyor.
MARILYN MONROE’NUN POP KÜLTÜRÜNDEKİ UNUTULMAZ AYAK İZLERİ
Marilyn Monroe, sadece Hollywood’un en büyük yıldızlarından biri olmakla kalmadı, aynı zamanda bir popüler kültür simgesi olarak da adını ölümsüzleştirdi. 1950’li yıllarda sarışın komik karakterlerle sinema dünyasında yükselen Monroe, güzelliği ve çekiciliğiyle dönemin sinema izleyicisini büyüledi. Oynadığı rollerin çoğu, onun “aptal sarışın” imajını pekiştirse de, Monroe bu stereotipin ötesine geçerek hem dramatik hem de komik rollerde üstün bir performans sergiledi.
Hollywood’un altın çağında kariyerinin zirvesindeyken, Monroe’nun filmleri 200 milyon doların üzerinde hasılat elde etti. Bu dönemde sadece beyaz perdede değil, dergi kapaklarında ve reklam kampanyalarında da yer aldı. 1953 yılında Playboy dergisinin ilk sayısının kapağında ve orta sayfasında yer alması, onun sadece sinema dünyasında değil, genel olarak Amerikan popüler kültüründe de bir ikon haline gelmesini sağladı.
Monroe’nun yaşamı, sinema dünyasında elde ettiği başarıların yanı sıra kişisel trajedileriyle de dikkat çekti. Üç kez evlenen yıldız, bu evliliklerde mutluluğu bulamadı; özellikle efsanevi beyzbol oyuncusu Joe DiMaggio ve oyun yazarı Arthur Miller ile olan evlilikleri basının sürekli ilgi odağı oldu. Özel hayatı ve kariyeri boyunca yaşadığı zorluklar, onun kırılgan ama güçlü kişiliğini daha da derinleştirdi ve hayranlarının gözünde daha ikonik bir figür haline getirdi.
Ne yazık ki Monroe’nun hayatı, 1962 yılında trajik bir şekilde sona erdi. Los Angeles’taki evinde aşırı dozda uyuşturucudan ölü bulunması, medyada geniş yankı uyandırdı ve birçok spekülasyona yol açtı. Ölümü hakkında hâlâ komplo teorileri bulunsa da, genel görüş bunun bir *ntihar olduğu yönünde. Ancak ölümünün üzerinden 60 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, Marilyn Monroe hâlâ dünya çapında sevilen ve anılan bir isim. Filmleri, modası ve sansasyonel yaşamı, onu günümüz popüler kültürünün vazgeçilmez figürlerinden biri olarak tutmaya devam ediyor.
Monroe’nun sinemadaki mirası, hâlâ yeni nesiller tarafından keşfediliyor ve birçok sanatçı, oyuncu ve moda tasarımcısı onun tarzından ilham alıyor. Marilyn Monroe’nun hayatı ve kariyeri, onu yalnızca bir sinema yıldızı değil, aynı zamanda bir ikon ve kültürel bir miras olarak sonsuza dek hatırlanacak bir figür haline getirdi.
Koleksiyon 18 Ekim’de Arches London Bridge’de sergilenmeye başlayacak.
Yorum yaz