İsrail, Oscarlı Filistinli yönetmen Hamdan Bilal’i gözaltına aldı

İsrail güvenlik güçleri, 2025 Oscar Ödülleri’nde “En İyi Belgesel” kategorisinde ödül alan No Other Land adlı yapımın Filistinli yönetmeni Hamdan Bilal’i Batı Şeria’da gözaltına aldı.

İsrail medyasına yansıyan bilgilere göre, El Halil’in güneyinde bulunan Susya köyünde üç Filistinli, Yahudi yerleşimcilere taş attıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Hamdan Bilal’in de yer aldığı belirtildi.

İSRAİL, SANATA VE SANATÇIYA KARŞI BASKIYA DEVAM EDİYOR

İsrail güvenlik güçleri, 2025 Oscar Ödülleri’nde “En İyi Belgesel” kategorisinde ödül alan No Other Land adlı yapımın Filistinli yönetmeni Hamdan Bilal’i Batı Şeria’da gözaltına aldı. Bilal’in gözaltı süreci, kısa süre önce aynı belgeselin yapım ekibinde bulunan Filistinli aktivist Avde Hadalin’in, bir yerleşimcinin silahlı saldırısında yaşamını yitirmesinin ardından yaşandı. Hadalin’in ölümüne neden olan saldırının failinin, El Halil’in güneyindeki Mesafir Yatta bölgesinde rastgele ateş açan Yahudi yerleşimci Yinon Levi olduğu açıklandı.

Levi hakkında daha önce Filistinli sivillere yönelik şiddet eylemleri nedeniyle yaptırım uygulanmıştı. Söz konusu yaptırım, dönemin ABD Başkanı Joe Biden tarafından devreye alınmış; ancak daha sonra Donald Trump’ın başkanlığı döneminde kaldırılmıştı.

“NO OTHER LAND” FİLMİ NE ANLATIYOR?

“No Other Land” (Türkçe: Gidecek Yer Yok), 2024 yapımı Filistin-Norveç ortak yapımı bir belgesel film olup, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Masafer Yatta bölgesindeki yıkımı ve insan hikayelerini konu alıyor. Film, Filistinli aktivist Basel Adra ile İsrailli gazeteci Yuval Abraham arasındaki sıra dışı ittifakı merkeze alarak, İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen köy yıkımlarını ve bölge halkının yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor. Beş yıl boyunca çekilen belgesel, Masafer Yatta halkının on yıllardır süren hukuk mücadelesini, adaletsizlikleri, baskıları ve toplu sürgünü çarpıcı bir şekilde belgeliyor. Gazze’deki yıkımın devam ettiği dönemde, film hem bölgesel hem de küresel ölçekte büyük bir yankı uyandırmıştır.

“No Other Land”, yalnızca yıkım ve acıyı değil, aynı zamanda dayanışma, direniş ve umudu da vurgulayan güçlü bir anlatı sunuyor. Film, Filistinli ve İsrailli bireylerin iş birliğiyle çekilmiş olmasıyla dikkat çekerken, işgalin yarattığı eşitsizlikleri ve insan hakları ihlallerini gözler önüne seriyor. Belgesel, özellikle Basel Adra’nın kendi memleketindeki yıkımı kaydetme çabası ve Yuval Abraham’ın bu mücadelede ona destek olması üzerinden, iki farklı kimlikten gelen insanların ortak bir amaç için birleşebileceğini gösteriyor. Film, Berlin Film Festivali’nde hem jüri hem de izleyici ödülleri kazanarak uluslararası alanda büyük beğeni toplamıştır.

Yönetmenliğini Basel Adra, Hamdan Ballal, Yuval Abraham ve Rachel Szor’un üstlendiği “No Other Land”, 95 dakikalık süresi boyunca çarpıcı görüntüler ve gerçek zamanlı çekimlerle izleyiciyi etkiliyor. Belgesel, yüksek kaliteli çekimleri ve güçlü anlatımıyla teknik açıdan da övgü topluyor. Film, işgal altındaki bölgelerde yaşananları doğrudan ve sansürsüz bir şekilde aktararak, seyircilere modern sömürgeciliğin yıkıcı etkilerini gösteriyor. Aynı zamanda, filmin tarafsız bir bakış açısı sunup sunmadığı konusunda tartışmalar da mevcut; bazı eleştirmenler, belgeselin İsrail’in politikalarını eleştirirken belirli bir çerçeve sunduğunu iddia ediyor.

HAMDAN BİLAL KİMDİR?

Hamdan Ballal, “No Other Land” belgeselinin Filistinli yönetmenlerinden biri olarak tanınan bir sinemacı ve aktivisttir. Filistin kökenli olan Ballal, belgeselin yapım sürecinde önemli bir rol üstlenmiş ve Masafer Yatta’daki yıkımı belgeleyen ekibin bir parçası olmuştur. Filmde, bölgedeki adaletsizlikleri ve insan hakları ihlallerini gözler önüne seren Ballal, aynı zamanda Filistin halkının mücadelesini uluslararası platformlara taşımayı amaçlayan bir aktivisttir.

Hamdan Ballal, 2025 yılında İsrail ordusu tarafından Batı Şeria’da gözaltına alınmış ve bu olay dünya çapında büyük yankı uyandırmıştır. Gözaltına alınma nedeni olarak, Susiya yakınlarında İsrailli vatandaşlara taş attığı ve araçlarına zarar verdiği iddiası öne sürülmüştür. Ancak, küresel sinema topluluğunun ve insan hakları savunucularının tepkileri sonucunda Ballal serbest bırakılmıştır. Ballal’ın gözaltına alınması, filmin ele aldığı konuların hassasiyetini ve bölgedeki gerilimi bir kez daha gözler önüne sermiştir.