Her yıl 14 Şubat’ta kutlanan Sevgililer Günü, tarih boyunca farklı anlamlar kazandı ve zamanla tüketim sisteminin vazgeçilmez bir parçasına dönüştü. Sevgililer gününün kökenleri nedir ve günümüzde neden dev bir pazarlama festivaline dönüştü?
14 Şubat… Güller, çikolatalar, içi sevgi dolu (!) promosyon mesajları… Sevgililer Günü, tarih boyunca aşkın bayramı olarak anıldı ama işin içinde bolca ticaret kokusu da yok mu? Romantizmin paketlenip satıldığı bu özel gün, gerçekten bir gelenek mi, yoksa kapitalizmin en tatlı tuzaklarından biri mi?
KİM BU AZİZ VALENTINE?
14 Şubat’ta sevdiklerimize çikolatalar, romantik yemekler veya nostaljik kağıt kartlar sunarken, bunu Aziz Valentine adına yapıyoruz. Peki, bu romantizmin azizi kimdi? Tarihsel kayıtlara bakıldığında, Aziz Valentine olarak anılan birden fazla kişi olduğu görülüyor. En yaygın anlatıya göre, MS 3. yüzyılda Roma’da bir rahip olan Aziz Valentine, yetkililerin yasağına rağmen gizlice evlilik törenleri düzenlemiş ve bu nedenle ölüm cezasına çarptırılmıştır. Hapis yattığı süre boyunca bir soylunun kör kızını iyileştirdiği ve infaz edilmeden önce ona “Senin Valentine’in” imzayla bir mektup bıraktığı söylenir.

Fakat akademisyenler, Sevgililer Günü’nün aşk ile bağlantısının geç Orta Çağ’da, şair Geoffrey Chaucer sayesinde kurulduğunu ileri sürüyor. Aziz Valentine hikâyesi gerçek mi, yoksa efsane mi? Kesin olan bir şey var: Bugün Sevgililer Günü, tüm dünyada kapitalizmin parlak bir gösterisine dönüştü.

AZİZ VALENTINE’DEN TÜKETİM ÇILGINLIĞINA
Yılın her günü birilerine hediye almak mümkünken neden 14 Şubat’ta zorunluluk hissediyoruz? Bunun yanıtı, pazar stratejilerinde gizli. Sevgililer Günü, 27 milyar dolarlık bir harcama hacmiyle tüketim toplumu için dev bir pazara dönüştü. Kalpli şekerlemeler, güller ve pelüş oyuncaklar dünyanın dört bir yanında vitrinleri süslerken, aslında büyük bir çöp dağının temelleri atılıyor.

Hediyelerin maddi değeri ile sevginin derinliğini eşleştirme fikri, tamamen ticarileşmiş bir algıdan ibaret. Sosyal medyada görünürlük kazanan hediyeler, tüketim baskısının katlanarak artmasına neden oluyor. Oysa el yapımı veya geri dönüştürülmüş hediyeler daha anlamlı olabilirken, “büyük hediye, büyük sevgi” miti, insanları finansal açıdan zorlayan bir tuzağa dönüşüyor.
TÜKETİM KÜLTÜRÜ İNSANLARI NASIL BİR ÇÖP ÜRETİCİSİNE DÖNÜŞTÜRDÜ?
Sevgililer Günü’nün çevresel etkisi de göz ardı edilemez. Bir günlük romantizm adına 250 milyon gül yetiştiriliyor. Ancak bu güllerin karbon ayak izi şok edici: Yaklaşık 2.000 aracın yıllık salımına denk. Aynı şekilde plastik ambalajlara sarılı hediyeler, sınırsız paketleme ve restoranlardaki karbon yüklü menüler, gezegenimizin omuzlarına ekstra bir yük bindiriyor.

Öte yandan, bu tüketim çılgınlığının ekonomiye katkısı tartışmalı. Savunucuları, milyarlarca doların restoranlardan yerel çiçekçilere kadar şirketleri canlandırdığını iddia ederken, gerçekte aşırı üretim ve atık ekonomiyi de zorluyor. Gereksiz üretim, satılamayan stokları artırırken, bireysel harcamaların borçlanmaya dönüşmesi uzun vadede ekonomik dengeleri bozabiliyor.

ALTERNATİF BİR SEVGİLİLER GÜNÜ
Peki, Sevgililer Günü’nü daha bilinçli ve anlamlı bir şekilde kutlamak mümkün mü? İşte bazı öneriler:
- El yapımı ve geri dönüştürülmüş hediyeler: Sevdiğinize el emeği bir hediye hazırlamak, hem anlamlı hem de sürdürülebilir bir alternatif olabilir.
- Deneyim odaklı kutlamalar: Maddi değeri olan bir hediye almak yerine, birlikte bir deneyim yaşamak (piknik, sanat galerisi gezisi, kamp gibi) daha anlamlı olabilir.
- Çevre dostu seçenekler: Plastik ambalajlardan ve karbon ayak izi yüksek hediyelerden kaçınmak, bilinçli bir tercih olabilir

Sonuç olarak, Sevgililer Günü tarihsel olarak romantizmle ilişkilendirilse de, modern dünyada tüketim odaklı bir ritüele dönüşmüş durumda. Gerçek aşk, fiyat etiketleriyle ölçülemez; belki de en anlamlı hediye, tüketim kültürünün oyununa gelmemek olabilir.
Yorum yaz