Kültür ve Sanat

Türkiye’nin “Sanat Güneşi”nin vefatı üzerinden 28 yıl geçti

Paylaş
Paylaş

Zeki Müren, Türk sanat müziğinin unutulmaz ismi, cesareti ve sanata kattığı yeniliklerle bir döneme damgasını vurdu. İşte Zeki Müren’in hayat hikayesi

Müziği, sahne performansları ve özgün tarzıyla Türkiye’nin sanat tarihinde derin izler bırakan Zeki Müren, müziğiyle sadece bir sanatçı değil, bir kültürel ikon oldu.

ZEKİ MÜREN’İN HAYAT HİKAYESİ

Zeki Müren, 1931 yılında Bursa’nın Hisar semtinde dünyaya geldi. Babası Kaya Müren ve annesi Hayriye Müren’in tek çocuğu olan Zeki Müren, küçük yaşlarda müziğe olan yeteneğini fark ettirdi. Bursa’da ilkokulu bitirdikten sonra, sanat eğitimi almak için İstanbul’a taşınan Müren, Boğaziçi Lisesi’ni birincilikle bitirerek Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Akademideki eğitimi sırasında katıldığı İstanbul Radyosu ses yarışmasında birinci oldu ve bu başarı onu Türkiye’nin tanıdığı bir isim haline getirdi.

Zeki Müren’in sanat anlayışı ve sahneye olan tutkulu bağlılığı, onu Türkiye’nin ilk pop yıldızı konumuna taşıdı. Sadece müzikte değil, sahne tasarımı ve kostümleriyle de sanat dünyasına yenilikler getiren Müren, sahneye olan yaklaşımıyla devrim yarattı. Apartman topuklu, uzun pullu çizme ve kelebekli kostümleriyle sahneye çıkması, onun sanatının sınır tanımazlığını simgeliyordu. Sahnedeki cesur performansları ve dönemin cumhurbaşkanının önünde sergilediği özgün tarzıyla daima dikkat çekti.

BESTEKAR, ŞAİR, RESSAM…

Müren, kariyerinde sadece sahne performanslarıyla değil, bestekarlığı, şairliği ve ressamlığı ile de iz bıraktı. 50’li, 60’lı ve 70’li yıllarda Türk sanat müziğinden pop müziğe, pop’tan arabeske kadar geniş bir yelpazede eserler sunarak her kesimden dinleyiciyi kendine çekti. Müren’in müziği, bir dönemin duygusal ve sosyal hikayelerinin bir yansımasıydı.

Ancak bu büyük başarılar ve şöhretin bedeli ağır oldu. Uzun yıllar sahnede aralıksız çalışmasının ardından sağlık sorunları yaşayan Müren, 80’li yıllarda sahne hayatına ara vermek zorunda kaldı. Bodrum’daki evinde inzivaya çekilen Müren, bu süreçte medya ve hayranlarından uzak durmayı tercih etti. Sağlık durumu gittikçe kötüleşen Müren, 1996 yılında TRT’nin düzenlediği bir etkinlikte sahnede kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Zeki Müren, sahnede olduğu kadar sahne arkasında da nazik, zarif ve yardımsever bir insandı. Çeşitli yardım kuruluşlarına bağışları ve eğitime destekleriyle tanınan sanatçı, arkasında büyük bir hayran kitlesi ve sanatıyla dolu bir miras bırakarak sonsuzluğa uğurlandı. Türkiye’nin Sanat Güneşi, kendine özgü tarzı ve müziğiyle hala hafızalarda ve kalplerde yaşamaya devam ediyor.

Paylaş
Yazar:
Serhıldan Hülakü -

Serhıldan Hülakü, gazeteci ve editördür. www.siyahdergi.com imtiyaz sahibi olan Hülakü, İstanbul Kültür Üniversitesi Siyaset Bilimi & Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümünden mezun oldu. Çeşitli web sitelerine ve kendi sosyal ağlarına içerik üreten Hülakü, gazetecilik ve medya alanında basın ve yayın kurumlarında çalıştı. "Vesikalık" adında bir öykü kitabı bulunuyor. Şu anda Siyah Dergi için içerik üretiyor, üyelerine eğitim veriyor.

Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili içerikler
Tatile giden kadın turist.
Kültür ve Sanat

Kasımda Nereye Gidilir? (2025) En İyi 7 Yer!

Kasımda nereye gidilir sorusuna yanıt arıyorsanız, sizler için hazırladığımız kasım ayında gidilecek...

Performative Male. Görsel: British GQ
Kültür ve SanatToplumsal

Performative Male Akımı Nereden Çıktı?

Kısaca söylemek gerekirse, “performative male” erkekliğin artık duyarlı, estetik, farkında biçimlerde sahnelendiği...

Podcast
Kültür ve Sanat

Podcast Dinleme Alışkanlığı: İnsanlar Neden Bu Kadar Bağlandı?

Podcastler neden bu kadar popüler? Bilgi, eğlence ve hikâye sunan bu sesli...

Çocuklar
Kültür ve Sanat

Bu Hafta Sonu (18-19 Ekim) İstanbul Çocuk Etkinlikleri

İstanbul etkinlikleriyle dolu dolu bir şehir! Bu hafta sonu ne yapsam diye...