Haberler

Bir Küçük Algı Meselesi

Paylaş
Paylaş

Bir Küçük Algı Meselesi

Hayatımız boyunca birbirlerimize belirli konular hakkında açıklamalar yaparız, dinleriz birbirimizi, anlamaya çalışırız. Zaman zaman bu açıklamalar rahatsız olduğumuz bir konuyu belirtirken, zaman zaman ise beğendiğimiz, hoşlandığımız konuları dile getirmek içindir. Karşı tarafta hoşlanmadığımız veya ilişkiden dolayı bir rahatsızlık duyduğumuz zaman yaptığımız açıklamalar, konuşmalar, sohbetler maalesef her zaman istediğimiz gibi gitmeyebilir.

Algılama üzerine

İnsanlar toplu bir ortama girdikleri zaman kendi kusurlarını görmekte zorlanırlar. Yüzlerine gerçeği vurmak için her an başkalarının eksik yönlerini kollarlar ve su yüzeyine çıkarmak için çabalarlar. Fakat kendi eksiklerinden, kusurlarından haberdar değillerdir. Onlar için her zaman suçlu ve kusurlu karşı taraftır ve hiçbir zaman kenara bırakılmayan insan egosu burada da devreye girer, bir an bile insanı yoksun bırakmadan.

Birisiyle tartıştığını zaman onlara açıklamaya başlarsınız, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığınızı, kendinize göre çok güzel açıklamalar yaparsınız, en iyi şekilde ifade etmeye çalışırsınız kendinizi karşı tarafa. Sonuç olarak karşınıza ne mi çıkar? İnsan algısı ve kapasitesi. Siz kendinizi ne kadar açıklarsanız açıklayın, ne kadar konuyu açarak anlatırsanız anlatın karşınızdaki kişi her zaman kendi algısı ve kapasitesi kadar o konuyu anlar.

Bir insan ne kadar naif, ince düşünceli, nazik olsa da ön planda her zaman kendisi vardır. Kendisi koymak zorundadır çünkü, toplumda baskın olan zihniyetten bir adım da olsa kendi çekip kurtarabilmek için kendini düşünmek zorundadır öncelikle. Bu yargılanması ve yadsınması gereken bir davranış değildir, olmamalıdır da zaten.

İnsan kendini ön plana koymak için bu kadar baskı altında tutulmuşken kendinizden başkasına güvenmek mümkün müdür sizce? Artık neredeyse bir koruma iç güdüsü haline gelmiş olan özgüven her insanı güvensiz yapan noktadır. Siz kendinize göre gayet açık ve yeterli bir açıklamak yaparken karşı taraf o açıklamanın önüne kendini koyup düşüncelerinizi sadece kendi algı kapasitesi kadar anlayacağından dolayı her tartışmanın istediğimiz gibi sonuçlanması mümkün değildir, tıpkı her zaman birbirimizi anlama gücüne ve isteğine sahip olmadığımız gibi…

 

Paylaş

Yorum yaz

Bir yanıt yazın

İlgili içerikler
HaberlerMüzik

Ayşe Şan, 29 yıl sonra doğduğu topraklara, Diyarbakır’a getirildi

Ayşe Şan’ın 29 yıllık vasiyeti yerine getirildi; naaşı Diyarbakır’a taşındı. Şan’ın tabutunu...

Haberler

İngiltere Amazon ve Netflix gibi platformları uyardı: İngiliz içeriğini koru ve destekle

İngiltere’nin kültürel kimliğinin korunması ve yüksek kaliteli dramaların devamlılığının sağlanması için hükümetin...

HaberlerSinema ve Dizi

Eşref Rüya dizisi ‘çalıntı’ mı? | Wattpad yazarı hukuki süreci başlattı!

Edebiyat ve televizyon dünyasında şok etkisi yaratan iddia: Popüler dizi Eşref Rüya,...

HaberlerTarih

Tarihin tozlu raflarında saklı bir hazine: 27,5 dolarlık Magna Carta

Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 1946 yılında yalnızca 27,50 dolara aldığı bir el...