Hayatınızı Sorgulatıp Empati Yapmanızı Sağlayacak Dizi: Derek

Hayatınızı Sorgulatıp Empati Yapmanızı Sağlayacak Dizi: Derek

İngiliz komedyen Ricky Gervais tarafından yazılıp yönetilen Derek isimli diziye dair düşüncelerimi paylaşacağım. Dizi bittikten sonra uzun bir süre etkisinden çıkamamıştım. Dizi; drama ve komedi türlerinin mükemmelce harmanlanmasından oluşuyor, bir an düşündürüp ağlatırken iki dakika sonra gülümsetiyor. Zaten Ricky Gervais bu konuda harika bir isim After Life dizisini izleyenler anlayacaklardır.

Başrolümüzün adı Derek, kendisini Ricky Gervais canlandırıyor. Diğer karakterler ise en yakın arkadaşı Dougie, Hanah ve Kev. Yan karakterler dahil hepsinin hayat hikayelerine izlerken dahil oluyoruz. Dizi bir huzur evinde geçiyor ve tüm karakterler sosyal hayattan izole ama kendi içlerinde çok mutlular. Derek karakterini en başta engelli sanmış olsam da aslında küçükken cinsel taciz sonucu yaşadığı korku konuşma sorunun sebebiymiş, hayattaki tek isteği herkesi mutlu edip bütün gün televizyon şovlarını izleyebilmek. Kev karakteri ise alkolik, işsiz, sex bağımlısı gibi görünüp tüm tecrübeleri olumsuz sonuçlanmış ve evsiz olduğu için huzur evinde çalışmak isteyen birisi. Hannah ve Dougie ise huzur evinin asıl çalışanları, tüm hayatlarını o kişilere bakmaya adamış hatta bu sebeple Hannah’nın çalkantılar yaşayan ilişkisini görebilirsiniz.

Broad Hill isimli huzur evinde 50 yaşındaki Derek’in aslında ne kadar çocuksu, kibar, önyargısız, hayvan ve insan sevgisiyle dolu olduğunu görüyoruz. Kendisi tonlarca ailevi problemini bir kenara bırakıp, insanlara yardım edip mutlu olan birisi. Aldıkları ceza sebebiyle kısa süreliğine orada çalışmak zorunda olan kibirli yan karakterler bile o mütevazi ve aslında yüzlerce farklı hikayeyle dolu yerde içlerindeki iyi insanı buluyorlar. Diziyi izlediğimde açıkça kendimden utandım ve sürekli bir parçası olduğum tüketim çılgınlığını azaltmaya çalıştım çünkü orada sosyal hayattan dışlanmış, parası olmayan ama sadece başkalarını mutlu etmeye çalışıp mutlu olan kişilerin hayatını üç sezon boyunca izleyince siz de değişmek isteyeceksiniz. Dizi bize en ufak şeylerden haz almamız gerektiğini öğretiyor, istediğimiz şeylere paramız yetmeyince üzülmek yerine sahip olduğumuz şeyleri başkalarıyla paylaşınca, iyi dostluklara sahipseniz ya da aileniz yanınızdaysa bunların zaten en büyük mutluluk olduğunu gösteriyor. Aşka olan inancımızı da sorgulatıyor çünkü biz bir randevumuz iptal olduğunda ya da karşımızdaki kişi bize iki dakika ilgi göstermeyince terör estiren insanlar olarak bu dizide Alzheimer olan eşi hakkında her gün yeniden tanışıyoruz kime yılın 365 günü tekrar aşık olmak nasip olur ki diyen yaşlı adamın hikayesini izleyince aşk ve ilişkiler hakkında kesinlikle daha farklı bir yaklaşıma sahip olmamız gerektiğini fark ediyoruz.

Size dizideki maddiyat ve gerçek sevgi hakkında üzücü bir bölümü anlatacağım. Huzur evindeki yaşlı bir kadının kızı pek ziyarete gitmeyen ve annesine ilgi göstermeyip sadece maddi beklenti içinde olan birisiydi. Annesi ölürse onun yüzüğüne sahip olmak istiyordu ama kadın yüzüğünü maddi sıkıntılardan dolayı Hannah’ya yüzük alamayan nişanlısına verdi fakat daha sonrasında kendisi vefat ettiği için kızı huzur evinde yüzsüzce Hannah ve nişanlısını hırsızlıkla suçlayıp ben onun kızıyım, yüzük benim hakkım diyerek yüzüğü geri aldı. Sizce önemli olan o yaşlı kadının düşünceli bir hareket yapıp evlenme teklifi için vermesi mi yoksa kızının o yüzük annemden bana kaldı diye hakkını araması mı? Burada maalesef bir hak hukuk meselesi yok. Dizi bize ne kadar açgözlü olduğumuzu ve bizden başkalarının da güzel şeyler hak edebileceğini gösteriyor.

Uzun lafın kısası hem keyifli biz dizi izleyip hem de hayatta somut şeylerden daha önemli olan hislerin, sevginin, değer vermenin önemini Ricky Gervais’in mükemmel oyunculuğu eşliğinde izlemek isterseniz şimdiden iyi seyirler.

Yazan: Eda Arbil

 

Etiketler: derek, derek dizi izle, derek dizi oyuncuları, derek nasil bir dizi, derek dizisi, ricky gervais,

Haber Merkezi
Haber Merkezi

siyahdergi.com

Articles: 39

Leave a Reply