Ermenistan ve Azerbaycan Arasındaki Gerginlik

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki tartışmalı Dağlık Karabağ’da dün başlayan çatışmalarda aralarında sivillerin de olduğu en az 23 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Ermenistan’ın seferberlik ilanından sonra Azerbaycan’da seferberlik ilanını duyurdu. Çatışmaların devam ettiği şu süreçte uluslararası kamuoyundan barış çağrıları her iki ülke içinde yapılıyor. Ancak adeta iki inatçı keçi misali iki ülkeden de savaş için kararlılık mesajları veriliyor.

 

Peki Azerbaycan ile Ermenistan arasında çözülemeyen bu mesele nasıl başladı?

 

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni 20. yüzyılın başlarına dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde, Josef Stalin Azerbaycan – Ermenistan bölgesi içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı verdi. Bunun için farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni’yi buraya yerleştirdi. Rusların bu politikası meyvelerini 90’lı yılların sonunda vermeye başladı.

 

Sovyetler Birliği zayıflamaya başlayınca, Ermeniler Karabağ’ın Sovyet Azerbaycan’dan Sovyet Ermenistan’a devredilmesine ilişkin taleplerini dillendirdiler. İki toplum arasındaki anlaşmazlık çatışmaya, 1990’lı yılların başlarında da geniş çaplı savaşa dönüştü.

 

Rusların desteğini de alan Ermeniler, 1991’de Hankendi’ni, 1992’de Şuşa ve Hocalı’yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere’yi de ele geçiren Ermeniler, 1993’te Ağdam’a girdi. Ağdam’ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi. Ermeni ve Azerbaycan Türkleri bu süreçte karşılıklı saldırılarda bulundu.

 

Ne zaman bitecek?

Muhtemelen uzun bir süre daha böyle devam edecek, iki taraftan da ölümler olacak seçimden seçime koltuklar sağlamlaştırılacak ve ölen yine öldüğüyle kalacak. Şunu tüm insanlık olarak algılamamız ve zihnimize kazımamız şart. Savaş hiçbir zaman bir gerekçe olmamalı. Şiddeti şiddet ile durduramazsınız. Yıllardır Türkiye olarak bunun farkına varamadık, çoğu dünya ülkesi de hala farkında değil. Bir masada birleşip ortak akıl yürütmek zor bir olay değil. Türkiye’nin rolü de bir hayli kötü bir durumda. Medyaya servis edilen haberlerde adeta savaş çığırtkanlığına destekler nitelikte.

Türkiye’nin bölgede güç sahibi olan bir ülke konumunda olması ile soruna arabuluculuk edilebilecekken, AKP genel başkanı R.T. Erdoğan ise attığı tweet ile çözümlenmesi gereken bir durumu çözüme kavuşturmak için muhteşem önerilerde bulundu.

Devlet Bahçeli ise bildiğimiz tutumuna devam etti.

 

Serhıldan Hülakü
Serhıldan Hülakü

siyahdergi.com imtiyaz sahibi ve editörü olan Serhıldan Hülakü, İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. Çeşitli web sitelerine ve kendi sosyal ağlarına içerik üreten Hülakü, gazetecilik ve medya alanında gazetelerde çalıştı. Bianet, Haberler.com ve Sondakika.com'da "Haber Editörü" ve "SEO Editörü" pozisyonlarını doldurdu. Şu anda gdh.digital'de "SEO Editörü" olarak çalışıyor ve Siyah Dergi için içerik üretiyor, üyelerine eğitim veriyor.

"Vesikalık" adında bir de kitabı bulunuyor.

Articles: 96

Leave a Reply