Kasım indirimleri, Kara Cuma (Black Friday) indirimleri, sezon sonu indirimleri, yılbaşı indirimleri… Hepsi aynı yere hizmet etmiyor mu?
Kasım indirimleri olarak bildiğimiz ve aslında yurtdışından ithal ettiğimiz bir etkinlikten başka şey olmayan bu ‘Black Friday’ tüketicileri yanlış yönlendiren bir başka üst sisteme hizmet ediyor: Kapitalizm…
KASIM – OCAK İNDİRİMLERİ
Bilindiği üzere özellikle yıl sonuna yaklaşmışken akıllara gelebilecek tüm tekstil, yiyecek, teknoloji mağazalarında bir indirim mevcut. Genellikle Kasım ayının başlarında başlayıp yılın başına kadar devam eden iki aylık süreçte, çeşitli indirim bildirimleri telefonlarımıza iletiliyor; fakat hangisine inanmalı?
TÜKETİM ÇILGINLIĞI: DUBAİ ÇİKOLATASI
Tüketici olarak ihtiyaç dahilinde gerçekleştirilmesi gereken alışverişlerin sonucu, ürünlerin üzerine yapıştırılmış belirli ibareler sebebiyle çığrından çıkıyor. Tüketici tarafından bakıldığında ihtiyaç dahilinde olmayan fakat ucuz gösterilen ürünler satın alınıyor. Fakat tek sorun bu pazarlama stratejisinde değil, kapitalist düzenin de etkisi bir hayli fazla.
Son günlerde Dubai çikolatası adı verilen ürünün, satışta kazandığı ün sayesinde, durumla alakasız mekanlarda bile satıldığı görülüyor. Bazı market raflarında bahsi geçen ürün tüm malzemelerinin birleştirilip bir paket halinde satıldığı, satış odaklı stratejiler arasında yer almakta. Sosyal medyada birçok kullanıcı tarafından denenmiş bir ürün olması, toplum tarafında büyük bir ilgi yarattı. Bir tablet çikolatanın belirli mekanlarda yaklaşık olarak 450-900 ₺ arasında satıldığı biliniyor. İçeriğinde pahalı ürünler olmamasına rağmen, ürün popülerlik kazanması sebebiyle fahiş fiyat ile satışa koyuluyor.
SATIŞ ODAKLI İNDİRİM STRATEJİSİ
Tüketici olarak bir ürün satın almadan önce, önceki fiyatların bilindiği ürünleri tercih etmek her zaman daha mantıklı bir karar olacaktır. Tüm online ve fiziki mağazalarda bahsi geçen Kasım-Ocak ortası indirimlerinde öncesinde küçük yüzdelerle arttırılmış fahiş fiyatların üzerine gelen zamlar ile birlikte aslında hiç bir fark gözetmeksizin aynı fiyat adı altında ödeme yapıldığı görülüyor. Stratejik bir kullanım amacıyla ‘indirim’ ibaresi, tüketicinin ilgisini çektikten sonra sağlıklı ve adil bir satışın önemi kalmıyor. Bahsi geçen indirimlerin yüzde sekseninin gerçeği yansıtmadığı belirtilirken, aldatıcı reklam ve taktiklere itibar edilmemesi gerekiyor. Bu dönemdeki çoğu alım-satım, satıcı bakış açısında kar etmek amaçlı iken, tüketici bakış açısında gereksiz harcama ihtimalini arttırıyor.
BİR TÜKETİCİ OLARAK KAPİTALİST DÜZENDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Tüketici olarak, satın alımdan önce belirlenmesi gereken bir ihtiyaç listesi oluşturulmalıdır. İhtiyaçlar dahilinde yapılacak alışverişin fiyat sorgulamasında geçmiş tarihlere bakılmalıdır. Satıcı tarafından yapılan zamlar ile beraber gelen indirimin, tüketici tarafından hiç bir kar kazanmaksızın yalnızca satış stratejisine katkıda bulunulan ödeme olduğu bariz. İhtiyaç listesi dışında kalacak indirimli ürünlere itaat edilmemeli, zira detaylı bir araştırma sonucunda fiyatın belirtildiği kadar ucuz ve kayda değer olmadığı görülebilir. Bir pazarlama stratejisi olan bu indirimli söz öbekleri karşısında tüketici, halihazırdaki ekonomi sebebiyle hiçbir firmanın yüzde seksenlere ulaşacak indirim yapamayacağının farkında olmalıdır.
Yorum yaz