Toplumsal

10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ü özlemle anıyoruz

Paylaş
Paylaş

Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, sevgi ve özlemle, hiç bıkmadan anıyoruz ve anmaya devam edeceğiz! ❤️

NEDEN 10 KASIM?

10 Kasım, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 09.05 saatinde gözlerini hayata kapattığı tarihtir. 10 Kasım milli bir yas tarihidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önderimizin verdiği emeklere ve yarattığı imkanlara ithafen Türk milleti tarafından törenler ile süslenerek saygı ile yas tutulan bir tarih. 

10 Kasım 1938’de gözlerini kapatan fakat milletinin kalbinde halen yaşamaya devam eden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, aramızda her sene bu tarihte saygı duruşu ile anılmaktadır. Halen fikirlerini ve miras verdiği ilke ve hakları gururla yaşatacağımızı gösterdiğimiz gündür. 

ATATÜRK’ÜN FİKİRLERİ VE DEVRİMLERİ

Yıllarca ülkemize refah getirmek için uğraşan ve ilerleme olması adına kendinden feda eden önderimiz Mustafa Kemal Atatürk her daim ülkeyi geriye çeken ve gelişmesine engel oluşturabilecek her ihtimali ortadan kaldırmaya odaklıydı. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal, kültürel ve politik olarak gelişmesinde en büyük katkı sağlayan eylemi halifeliği kaldırarak yeni devlet sistemini oluşturmasıydı. Demokrasi esas alınarak adil bir sistem kurdu ve modernleşmemize engel olabilecek tüm kurumları kaldırdı.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN DEVRİMLERİ

• Laikliği savunarak Hukuk Devrimini gerçekleştirdi. Adalet sistemimizin ve sosyal hayatımızın dengede kalmasını sağladı.

• Eğitim ve öğretime katkı olan Harf Devrimini gerçekleştirdi. Harf devrimi ile eğitim alanında bilime ışık tutacak kaynaklara erişimimizi sağladı.

• Türk kadınlarının Seçme ve Seçilme Hakkı elde etmelerini sağladı. Kadınların sosyal, siyasal ve kültürel işler hakkında yorum yapabilmesine, kadın ve erkek unsurlarını yok ederek katkı sağladı!

• Dış görünüşte ulusal bir birlik oluşturmak adına Kıyafet Devrimini gerçekleştirdi. Toplum içerisinde herhangi bir simgeyi, işareti veya belirli bir kesime hitap eden kıyafetleri yok etmeyi amaçlayarak, uygar bir toplumun varlığını sağladı.

• Ulusumuzun değerli bir yer kazanmasına yol açan Alfabe Devrimini gerçekleştirdi. Milletimize ortak bir kültür aracı olarak verilen Türk alfabesi, bizlere kendimizi daha özgün ifade edebilme hakkı sundu.

• Türk bilim adamlarına, Türk tarihini bilimsel ve objektif bir biçimde incelemelerini emrederek, Tarih Devrimi gerçekleştirdi. Gelecek nesillerin atalarının emellerini ve eylemlerini tanıması adına, Türk tarihini yeniden yazdırdı.

• Edebiyat alanında Türk milletinin özgün ve yeterli biçimde kendini ifade edebilmesi adına Dil Devrimini gerçekleştirdi. Türk dilinin eski kültürden arınmasına, kendi terimlerini, gramer yapısını ve etimolojisinin incelenerek geliştirilmesine yol gösterici oldu. 

• Türk ulusuna sağlam ve çağdaş bir yapı oluşturabilmek adına Ekonomi Devrimi gerçekleştirdi. Ekonomik eksiklik sebebiyle diğer ülkelerin sömürgesi altına girme ihtimalini engellemek ve tam bağımsız Türk milleti yaratmak adına, Türk köylüsünü üretkenliğe itti.

• İnsanlığın mutlu olabilmesinin ancak barış sayesinde olabileceğine inancı sayesinde İç ve Dış Politika İlkelerini gerçekleştirdi. Bağımsız bir Türk devleti amacıyla tüm çağdaş devletlerle karşılıklı dostluk politikası kurdu ve insani düşünceleri uygulamak için elinden geleni yaptı.

Türk toplumuna, kültürümüze sadık kalacak şekilde, Batı kültürünün çağdaş ve bilimle uyuşan özelliklerini ekleyerek bir Cumhuriyet yarattı. Türk toplumuna açık fikirli ve mantıklı bir birey olmayı aşıladı. Modern Türk devletinin başlangıcına öncülük etti.

ATATÜRK’ÜN GELECEK NESİLLERE SESLENİŞİ

“Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize tahilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye’nin istiklaline, temeli benliğine, milli geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”

“Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eser (Türkiye Cumhuriyeti Devleti) ona bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak.”

“Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde; yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır.”

“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız… Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.

ATATÜRK’ÜN MİRASI

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ilkelerinin gelecek nesillere aktarılmasını emretmiştir. Ülkemizde okula giden veya gitmeyen her bireye öğretilmiş ve öğretilecek olan bu ilkeleri şahsi sözleri ile görelim:

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız bu yeterlidir.”

Yeniden, Atatürk’ümüzün en önemli cümlelerinden birini buraya ekliyorum.

“Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.”

GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet’ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

MİNNETTARIZ. 🌹

Paylaş
Yazar:
Şule Yılmaz -

"Doğru veya yanlış fikir yoktur, bahsedilen fikrin bakış açısından bakamamışsınızdır."Küçüklüğünden beri kitaplarla iç içe olmasının üzerine Edebiyat bölümünü bitirdi. İngiliz Dili ve Edebiyatı'yla bol kaynak ve bilgi birikimi edindi, sonrasında Felsefe bölümüne başlama kararı aldı. Sanatı hayatından çıkartmak istemeyen biri.

İlgili içerikler
Sinema ve DiziToplumsal

Yasaklanan “Queer”in yönetmeni Luca Guadagnino: Sinemayı susturmaya çalışan her güce karşı mücadele edeceğim

Ünlü yönetmen, İstanbul’da yasaklanan Queer filminin ardından Marakeş Film Festivali’nde sansüre karşı...

Toplumsal

Uzaktan çalışmanın çalışana etkisi nelerdir? Ofise dönüş başladı mı?

Son zamanlarda büyük şirketler arasında ofis hayatına geçiş yaygınlaşmaya başladı.  Salgın dönemi...

Toplumsal

İndirimlerin altına gizli düzen: Kapitalizm

Kasım indirimleri, Kara Cuma (Black Friday) indirimleri, sezon sonu indirimleri, yılbaşı indirimleri…...

Toplumsal

İntihar eden İranlı rejim karşıtı aktivist Tahran’da defnedildi

Bu hafta rejim tarafından siyasi tutuklamaları protesto etmek amacıyla intihar eden İranlı...