Genç bir ihbarcının sessiz çığlığı tüm sektörü sarstı.
San Francisco’da 26 yaşındaki eski OpenAI çalışanı ve yapay zekâ araştırmacısı Suchir Balaji’nin intiharı, teknoloji dünyasında derin bir üzüntü ve tartışma yarattı. Balaji’nin ölümü, yalnızca kişisel bir trajedi olmakla sınırla kalmayıp aynı zamanda yapay zekâ ve etik tartışmalarının karanlık tarafını da gün yüzüne çıkardı.
TELİF HAKLARI TARTIŞMALARI
Balaji, OpenAI’da geçirdiği yaklaşık dört yılın ardından, yapay zekâ teknolojilerinin topluma zarar verme potansiyelinden endişe ederek istifa etmişti. OpenAI’nin eğitim verisi olarak kullandığı, telif hakkına tabi içeriklerle ilgili etik ihlâller olduğu iddiaları arasındaydı. Balaji, ekim ayında verdiği bir röportajda, ChatGPT gibi üretken yapay zekâ teknolojilerinin, telif hakkı yasalarını ihlal ederek yaratıldığını ve bu durumun internet ekosistemine zarar verdiğini dile getirmişti.
Yapay zekâ araştırmalarında kullanılan veri kaynakları uzun zamandır tartışma konusu. Balaji, telif hakları konusunda “adil kullanım” savunmasının üretken yapay zekâ ürünleri için pek geçerli olmadığını öne sürmüştü. Kendi blog yazısında, bu ürünlerin, eğitim aldıkları verilerin doğrudan rakibi hâline geldiğini savunmuştu. Balaji’nin bu görüşleri, OpenAI’nin karşı karşıya olduğu telif hakları davalarıyla da örtüşüyor.
YANKILAR
Balaji’nin ölüm haberi, yalnızca yakın çevresini değil, yapay zekâ topluluğunu da derinden etkiledi. Birçok meslektaşı, sosyal medya platformlarında üzüntülerini dile getirirken, yapay zekâ sektöründeki etik ihlâllerin genç araştırmacılar üzerinde yarattığı baskıya da dikkat çekti.
Yorum yaz