Elimizde olmayan şeyler için bazen bitmek bilmez bir çaba gösteririz. Sonucunu değiştiremeyeceğimizi bildiğimiz halde durmadan değişmeyen şeyleri değiştirmeyi deneriz. Hatta bazen kontrol edemeyeceğimiz şeyleri kontrol etmeye çalışarak, sonsuz bir döngüde hapsolmuş gibi hissederiz. İşte bu noktada Helenistik dönemde ortaya çıkan Stoa felsefesi belki bu döngüden kurtulup, özgürlüğümüze kavuşmamızda bize yol gösterici olur. Peki, Stoa veya Stoacılık felsefesi nedir, öncüleri kimlerdir? Gelin biraz daha yakından inceleyelim.
Stoa felsefesi nedir?
M.Ö 3. Yüzyılın başında Kıbrıslı Zenon tarafından temelleri atılan bu öğretinin başında, elimizde olmayan şeyler için endişe duyup, üzülmek yerine bu olumsuz şeyleri kabullenip hayatımızı ona göre şekillendirmemiz gerektiği esas alınır. Biraz olacağı varsa olur ve kadercilik de temelinde vardır bu felsefenin. Stoa felsefesinde akıl, duygulardan üstündür. Stoacılara göre mutluluk aslında özdenetim, sakinlik ve metanette saklıdır. Şimdi gelin Stoa felsefesini benimseyen filozofları ve bu filozofların öğretilerini daha yakından görelim.
Bugün ne istiyorsan yarına bırakma: Epiktetos’un öğretisi
Bir başka yazımda da bahsettiğim Epiktetos, Stoacı bir filozoftu ve bu felsefeyi benimserken geriye bizlere yol gösteren çok değerli sözler bırakmıştı. Mutluluğun an’ da saklı olduğunu her zaman dile getiren Epiktetos’un sözü hayatımıza entegre etmemiz gereken bir söz olmalı” Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niçin bugünden başlamıyorsun? O kadar derin bir söz ki bu okudukça daha çok anlam kazanıyor. Bazen bir şeyleri ister, arzularız fakat o şey için nedense çabalamak zor gelir, işte o anlarda bu söz bize yol göstermeli ve ertelediğimiz her şeyi çok geç olmadan yapmalıyız.
“Tutkulardan özgürleşmiş bir zihin güçlü bir kaledir…”
Eski Roma imparatoru olan Marcus Aurelius da Stoa felsefesini benimsemişti. Yaşadığı süre boyunca kendisinin ve halkının başına gelmeyen kalmamıştı fakat o isyankâr bir tavırda yaklaşmak yerine, bu olaylara daha sakince ve mantıkla yaklaşmıştı. Başına gelen her olaydan bir ders çıkarmayı başarmıştı. Bazen erteleyip, fırsatlar trenini kaçırdığımız olur işte bu söz belki de tam bu konu için söylenmiş” Her işini, yaşamının son işiymiş gibi yaparsan, bunu başarırsın. Ertelemekten kaçınıp, yapacağımız işleri zamanında yapmalı ve nihai mutluluğa aslında bu şekilde ulaşmalıyız. Bir başka önemli sözü de “Tutkulardan özgürleşmiş bir zihin güçlü bir kaledir. İnsanın sığınabileceği daha sağlam ve güvenli hiçbir yer yoktur. Bunu anlamayan cahildir ama anlamasına rağmen kendini bu sığınağın olduğu yere götürmeyense mutsuz biridir.” Bazen bir şeyi tutkuyla ister, ona arzu duyarız fakat mutlu yaşama sadece tutkularımızın ve arzularımızın hayatımıza müdahale etmediği noktalarla varabiliriz bu yüzden arzularımızın esiri olmamıza izin vermemeliyiz.
Doğaya uyumlu yaşamın anahtarı
Bir başka önemli filozof ise yine Stoa felsefesine çok katkısı olan Seneca. Seneca’ya göre mutluluğun temelinde doğaya uygun yaşamak vardır, doğa aslında bizim ihtiyacımız olan her şeye sahiptir. Tabi bir Stoacı olan filozoftan beklenildiği üzere Seneca da daha deterministtir. Ve bir sözü vardır ki ne zaman okusam hem ona hak verir hem de teşekkür ederim böylesine doğru bir şekilde rehberlik ettiği için bana. “En yararlı olanı yapacağım, yani günümü gözden geçireceğim.” Bazen ben de kendime sorarım bugün kendim için ne yaptım diye ve eğer cevabım beni tatmin etmezse gelecek günümü daha iyi planlarım. Bu alışkanlığı kazandığımdan beri, hayatımı ne kadar düzene koyduğumu anlatamam. Özetle şunu söyleyebilirim ki bazen bazı olayları akışına bırakmak gerekir, o akışta boğulmamak için de sakin kalmak…
Tebrikler