HaberlerMüzik

Ayşe Şan, 29 yıl sonra doğduğu topraklara, Diyarbakır’a getirildi

Paylaş
Ayşe Şan
Paylaş

Ayşe Şan’ın 29 yıllık vasiyeti yerine getirildi; naaşı Diyarbakır’a taşındı. Şan’ın tabutunu kadınlar omuzladı.


Kürt müziğinin öncüsü, kadın dengbêjlerin sembol ismi olan sanatçı İzmir’de vefat etmişti. Diyarbakır’da 19 Haziran sabahı tören düzenlenmişti. Şan’ın defni Yeniköy Mezarlığı’nda yapıldı. Ayşe Şan, hayatı boyunca müziğiyle halkının dili, mücadelesi ve acılarını seslendirdi.

AYŞE ŞAN DİYARBAKIR’A DEFNEDİLDİ

Ayşe Şan’ın 29 yıllık vasiyeti yerine getirildi; naaşı Diyarbakır’a taşındı. Şan’ın tabutunu kadınlar omuzladı. Kürt halk müziğinin öncü kadın sanatçılarından Ayşe Şan, 1996’da yaşamını yitirmiş ve vasiyetine rağmen İzmir’de toprağa verilmişti.

Sanatçının naaşı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin girişimiyle memleketine getirildi. Şan’ın naaşı, saat 10.00’da Yeniköy Mezarlığı’na defnedildi.

Gazete 360 / X

AYŞE ŞAN KİMDİR?

1938 yılının Kasım ayında Diyarbakır’da, Kürt bir baba ile Ermeni bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ayşe Şan, halk arasında “Taçsız Kraliçe” unvanıyla anıldı. Farklı kaynaklarda Eyşana Kurd, Eyşe Xan, Eyşana Osman ve Eyşana Elî gibi isimlerle de anıldı.

Müziğe olan ilgisi çocuk yaşta başladı. Babasının dengbêj oluşu, evlerinde kurulan müzikli oturumlar, onun ilk sanat eğitimi oldu. O yıllara dair hatırasını şöyle aktarmıştı:

“Keşke Diyarbakır’daki evimizin duvarlarının dili olsaydı da o dengbêj gecelerini anlatsaydı. Evin dip köşesinde dengbêjleri dinlerdim. O kadar dinlerdim ki, biri beni çağırsaydı aniden irkilirdim…”

ZORLA EVLENDİRİLDİ YİNE DE SANATA TUTUNDU

20’li yaşlarında klasik Kürt klamlarını seslendirerek tanınan Ayşe Şan, 1958 yılında babasının isteğiyle evlendirildi. Kısa süren bu evlilikten sonra ayrılarak hayatına yeni bir yön verdi. Antep Radyosu’nda çalışmaya başladı ve Türkçe ile Kürtçe parçalar seslendirdi. O süreci şöyle anlatmıştı:

“Çok gençken evlendim. Mutlu olamadım, boşandım. Boşandıktan sonra Antep Radyosu’na geldim. Kürtçe ve Türkçe parçalardan oluşan bir plak yaptım. 1979’da Bağdat’a giderek buradaki radyoda Kürtçe söylemeye başladım.”

YASAKLARA KARŞI MÜZİĞİYLE DİRENDİ

1963’te İstanbul’a taşınarak hem Türkçe hem de Kürtçe konserler vermeye başlayan sanatçı, o dönemde Kürtçenin yasaklı olması nedeniyle ciddi baskılarla karşılaştı. Ancak bu baskılar onu susturamadı. “Ez Xezal im”, “Lê Lê Ximşê” ve “Gurbette” gibi eserleriyle tanınan Şan, 1972’de Almanya’ya göç etmek zorunda kaldı.

Almanya’daki yaşamı da kolay geçmedi. İkinci evliliğinden olan kızı Şehnaz’ı henüz 18 aylıkken kaybetmesi, onun için büyük bir yıkım oldu. Bu acı dönem, “Qederê” adlı şarkısıyla müziğe yansıdı.

BAĞDAT RADYOSU GÜNLERİ

Türkiye’ye döndükten sonra yaşamı yine dilediği gibi ilerlemedi. 1979’da Irak’a giden sanatçı, Bağdat Radyosu’nda çalışmaya başladı. Bu dönemde, Kürt sanatının önemli figürleriyle aynı platformda yer aldı. Mihemed Şêxo, Hesen Cizrawî gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşma fırsatı buldu ve Eyşana Elî adıyla sesini tüm Ortadoğu’ya duyurdu.

1990’lara gelindiğinde Ayşe Şan, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda halkının sesi olan bir figürdü. “Werin Pêşmerge” ve “Newroz û Dîyarbêkîr” gibi parçalarla Kürt özgürlük hareketine ses verdi. Yaşadığı acılara rağmen umudu ve direnci bırakmayan sanatçı, şöyle demişti:
“Ezilmişlik, kendisiyle beraber büyük acı ve keder yaratır. Eğer bizim de özgür bir ülkemiz olsaydı, halkımız da kendi değerlerinin kıymetini bilirdi. Biz halkımızın ve ülkemizin ezilmişliğine feda olacağız.”

TOPLUM BASKISINA KARŞI DA DİRENDİ

Ailesinin ve çevresinin sanatına karşı çıkmasına rağmen yolundan dönmedi. Annesi dahi baskılardan etkilenmişti:

“Annem, ‘Hiçbir çocuğum babana benzemedi. Huyun, ahlakın, okuman, alimliğin hepsi babana benzemiş’ derdi… Ama beni bunların hiçbiri etkilemedi. Öleceğimi bilsem dahi Kürtçe klamları ile babamın seslendirdiği klamları söyleyeceğim diyordum.”

Irak Radyosu’ndan dinlediği Kürtçe eserlerin kendisine yaşama sevinci verdiğini, Türkçe radyo önerenlere aldırmadığını da şöyle ifade etmişti:

“Bu ne Irak radyosudur, Türkçe radyo aç diyorlardı. Ben diyordum Irak’a aşığım, ölsem de Irak radyosunu dinleyeceğim.”

DOĞDUĞU ŞEHRE GİDEMEDEN VEDA ETTİ

Hayatının son yıllarını İzmir’de geçirdi. Kadın olarak verdiği mücadele ve halkı için kurduğu güçlü bağ, ne yazık ki kendi ailesi tarafından takdir edilmedi. Ölüm tehditleri nedeniyle Diyarbakır’a dönemedi. Annesini son kez göremediği gibi, mezarını da ziyaret edemedi.

Bu yoksunluğu, “Heywax Dayê” adlı şarkısında şu sözlerle dile getirdi:

“Bu dünyada kimsem kalmadı, kimsesizim.”

18 Aralık 1996’da İzmir’de yaşamını yitiren Ayşe Şan, vasiyet ettiği Diyarbakır toprağına kavuşamadan gömüldü. Ama şimdi, 29 yıl sonra, bu dileği gerçeğe dönüştü.

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi -

siyahdergi.com

Yorum yaz

Bir yanıt yazın

İlgili içerikler
Müzik

İstanbul konser takvimi (Haziran-Temmuz 2025) | İstanbul’da bugün kimin konseri var?

Yaz aylarının gelmesiyle beraber İstanbul’da konserler ve festivaller yeniden organize edilmeye başlandı....

Müzik

Mohsen Namjoo Türkiye konseri 2025 (İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır)

İran’ın efsanevi müzisyeni Mohsen Namjoo, 2025’te Türkiye’de unutulmaz konserlerle geri dönüyor! İşte...

Müzik

New Music Friday Türkiye | Yeni çıkan şarkılar 2025 Haziran listesi

Yeni çıkan müzikler 2025 listesi Spotify tarafından güncellendi. İşte yeni çıkan şarkılar...

Müzik

Halsey, 21 Ağustos’ta Türkiye’ye geliyor! Halsey konser bilet fiyatları 2025 belli oldu

Halsey, 21 Ağustos’ta Festival Park Yenikapı’da müzikseverlerle buluşuyor! Halsey konser bilet fiyatları...