Aftersun filmi incelemesi: Bir baba ve kızının öyküsü

Adını kısa filmleriyle duyuran İskoç yönetmen ve senarist Charlotte Wells’in ilk uzun metrajlı filmi Aftersun (Güneş Sonrası, 2022) geçtiğimiz yılın ortalarında Cannes’da gösterilişinin ardından yavaş ancak emin adımlarla gündeme oturdu. Bir süredir ülkemizde de MUBI’de gösterimde. 

Filmi izleyen büyük bir kitlenin ise aklında oluşan en büyük soru Aftersun filmi nerede çekildi? Olmuştu. Aslında nerede olduğumuzun bir önemi yok. Çünkü filmde mekân yer kaplamıyor. 90’lar Türkiye’si, Fethiye… Tur otobüsünde Türkiye yazmasa ve otelin lobisinde Atatürk resmi olmasa Türkiye’de olduğumuzu anlamayacağız. Filmin Fethiye’de geçtiğini ise İngiliz turistin çokluğundan ve gökyüzündeki paraşüt sayısından ancak tahmin edebiliyoruz. Bunun bilinçli bir tercih olduğu açık. Zira odak noktamız baba ve kızı. Film, birlikte tatile çıkan on bir yaşındaki Sophie ile babasının anılarını kaydettikleri video ile başlıyor. Sophie, iki gün sonra otuz bir yaşına basacak olan babasına “Benim yaşımdayken, şimdi ne yapıyor olacağını düşünmüştün?” diye soruyor. Sophie’nin babasına yüz otuz bir yaşına basacaksın demesi, aslında hepimizin çocukken otuzlu yaşlarındaki insanları çok yaşlı görmemizi naif bir şekilde hatırlatıyor. Filmin ilerleyen sahnelerinde, gerçekle ruyanın birbirine girdiği karelerde Sophie’nin belli ki babasının o videodaki yaşına geldiğindeki duygularına benzer duygular içinde olduğunu görüyoruz. Belli belirsiz bir melankoli. Sophie babasını çok özlüyor…

Aftersun filmi ne anlatmak istiyor?

Calum eşinden boşanmış ancak hem onunla hem de kızıyla iletişimini koparmamış. Sophie ile geçirdikleri tatil anılarında da görüyoruz ki kızıyla gıpta ederek izlediğimiz bir ilişkisi var. Ancak Calum’da garip bir hüzün var. Sanki bir iç hesaplaşma içinde. Belki biten evliliğiyle belki de kendi babasıyla bu hesaplaşması. Kızıyla başka her şeyin önemsizleştiği harika anların yanı sıra yalnız kaldığında içine girdiği bir karanlık görüyoruz. Ve Sophie şimdi babasının yaşındayken, onu daha iyi anlıyor. Ve onun girdiği karanlığı… Aynı karanlık şimdi baba özlemi olarak gelip buluyor Sophie’yi.

Peki, After Sun film sonunda ne oluyor dersiniz? Biraz da kolayca evrensel hale getirilemeyecek bir konu ele alındığı için Aftersun bazı sahnelerde yine biçimsel düzlemde tekrara düşüyor. De Sica’nın Bisiklet Hırsızları’nın sonunda duygulanmanız veya gözyaşı dökmeniz için çocukluğunuzda bisikletinizin çalınmış olması veya babanızla filmdekine benzer bir ilişkiniz olması gerekmiyor çünkü yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik zaten içinde yoğrulup durduğumuz evrensel konular. Aftersun’da ise filmle organik bir bağ kurabilmek için ailenizden birisiyle filmdekine benzer bir durumunuz / duygu durumunuz olması şart gibi. Yine de film seyircileri çocukların ebeveynleriyle hiçbir zaman çok net bir ilişkileri olmaması üzerinden yakalıyor diyebiliriz. Kamera kullanımına eşlik eden müzik de (Oliver Coates) atmosfer yaratmaya son derece yenilikçi katkılarda bulunuyor. Yukarıda da söylediğimiz gibi filmin en sonunda ortaya çıkan birkaç sahne filmi dramatik olarak çok güçlendiriyor. Sophie’nin, “babasının (spoiler) yaştaki” haline dair biraz daha ekran zamanı tanınsaydı daha güzel olurdu, naçizane.

Serhıldan Hülakü
Serhıldan Hülakü

siyahdergi.com imtiyaz sahibi ve editörü olan Serhıldan Hülakü, İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. Çeşitli web sitelerine ve kendi sosyal ağlarına içerik üreten Hülakü, gazetecilik ve medya alanında gazetelerde çalıştı. Bianet, Haberler.com ve Sondakika.com'da "Haber Editörü" ve "SEO Editörü" pozisyonlarını doldurdu. Şu anda gdh.digital'de "SEO Editörü" olarak çalışıyor ve Siyah Dergi için içerik üretiyor, üyelerine eğitim veriyor.

"Vesikalık" adında bir de kitabı bulunuyor.

Articles: 96

Leave a Reply