Edebiyat

Edebiyatın zaman üstü ışıltısı: Unutulmayan yazarların mirası

Paylaş
Paylaş

“Geçmişten bugüne uzanan büyülü kalemler, sadece dönemlerini değil, gelecek kuşakları da aydınlatır. İşte, unutulmaz yazarların eserlerinin büyüsü ve etkileyici öyküleri…”

Bazı yazarlar vardır sadece bugüne değil yarınlara da ışık tutarlar ve onlar öylesine donanımlılardır ki okurken bambaşka dünyalara gider, bambaşka şeyler öğrenirsiniz. Bu bazı yazarlar sadece kendi dönemlerinde başarılı olmakla kalmazlar, aynı zamanda yüzyıllar geçse de isimleri her dönemde anılırlar. Elbette bu tarz bir yazar olmak çok da kolay olmasa gerek. Bu yazımda geçmişte isimlerini bir hayli duyuran ve şu an hala isimlerini dilimizden düşüremediğimiz birkaç değerli ve aslında zamanın ötesinde olan yazarlardan kısaca bahsedeceğim.

George Orwell – Gerçeklerin Işığında Yolculuk

Zamanın ötesinde dediğimde ilk aklıma gelen yazar George Orwell ile başlamak istiyorum. 20. Yüzyılın en önemli İngiliz yazarlarından biri olan Orwell, günümüzde de çok bilinen ve kitapları çok okunan bir yazardır. Bu kadar zaman geçmesine rağmen eserleri böylesine okunan bir yazar olmayı nasıl başarıyor? Eserlerinde toplumsal konulara değinen, insanların haklarını gözeten, realist bir yaklaşımla gerçekleri çok güzel bir şekilde aktaran bir yazar olduğu içindir belki. Belki de yazdığı şeyler evrensel olduğu ve yüzyıllar geçse dahi herkesin içinden bir şeyler bulabileceği tarzda eserler olduğu içindir. Ama öyle ya da böyle bugün hala en çok okunan kitaplar arasında yazdığı” Hayvan Çiftliği, 1984 ve Paris ve Londra’da Beş Parasız eserleri bulunuyorsa zamanın ötesinde bir yazar olmayı başardığını içtenlikle söyleyebiliriz.

Fyodor Dostoyevski – İnsan Ruhunun Derinliklerinde

Elbette Rus yazar Fyodor Dostoyevski’den söz etmezsek büyük bir hata yapmış oluruz. Sadece edebiyat severlere değil aynı zamanda birçok kesme hitap eden bir yazar Dostoyevski. Eserlerinde yine gerçekliği çok güzel ve akıcı bir şekilde yansıtmayı başarmış bir yazar. Okumayanların bile adını bir kez de olsa duyduğu eserlerine bakacak olursak: Suç ve Ceza, Kumarbaz, Beyaz Geceler ve daha nicesi… Peki nasıl bu kadar çok okunmayı başarıyor bu eserler? Elbette gerçekliğin bu kadar güzel yansıtılması bir sebebi olabilir ya da duygusallığı ile ön plana çıkmış karakterlerde kendimizden bir parça bulmamız olabilir. Ruhumuza dokunan bu eserler tabi ki okunmayı ve dilden dile dolaşmayı gerçekten hak ediyor.

Mary Shelley – Canavarın Hikayesi ve Kadının Gücü

Akıllarda kalmayı başaran bir diğer yazarımız, benim şahsen çok sevdiğim ve hayranı olduğum İngiliz yazar Mary Shelley. Bana en ilginç gelen şeylerden biri en önemli eserlerinden biri olan Frankenstein’ı,  Shelley sadece bir gecede yazmıştır. Nasıl bir gecede bu kadar muazzam, ilginç ve sürükleyici bir kitap yazılabilir aklım hayalim almıyor. Frankenstein eserini yazdığı 1818 yılında kitap yayınlamak zor hele de bir kadın olarak bunu başarabilmek takdire şayan açıkçası. Adını sadece İngiliz dünyasına ve dönemine duyurmakla kalmayıp, tüm dünyaya bir kadının bu denli başarılı bir eser bırakabileceğini muazzam şekilde göstermiş olan Shelley, elbette zamanının ötesinde bir yazar olarak daima edebiyat dünyasında anılacaktır.

Oscar Wilde – İroninin Büyüsü ve Özgürlüğün İfadesi

Çocukken mutlaka okuduğumuz Mutlu Prensin yazarı olan İrlandalı yazarımız Oscar Wilde elbette ki zamanın ötesinde olarak adlandırabileceğimiz bir yazar olarak karşımıza çıkar. Yaşadığı baskıcı geç Victoria döneminde, eşcinsel bir yazar olarak kendini güzelce ifade etmiş ve benim de çok sevdiğim bir roman olan Dorian Gray’in Portresi eseriyle, o baskıcı dönemde bile bize bu muhteşem eseri bırakabilmeyi  başarmıştır. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen adı hala anılan ve özellikle de Dorian Gray’in Portresi eseriyle tanınan yazarımız bugün akıllarda kalmayı başarıyor ve eminim ki ne kadar yüzyıl geçerse geçsin özgün ve kendine has yazım tarzı ve düşünceleri ile edebiyat dünyasının enleri arasında kalmayı başaracaktır.

Virginia Woolf – Kadınların Sesi ve Gerçeğin Yansıması

Bir diğer başarılı ve hemen herkesin bir kez de olsa adını duyduğu İngiliz kadın yazar olan Virginia Woolf’tan bahsedelim biraz da. İngiliz edebiyatının öncülerinden olan Woolf, bugün hala eserlerini okutmayı başarıyor. Yine Shelley gibi sıkı ve baskıcı bir dönemde yaşamasına rağmen, Woolf adeta kadınların sesi, hakların savunucusu ve gerçeklerin saf bir şekilde yansıtılmasını sağladığı eserleri ile bugünlere kadar gelmeyi başarmıştır. En ünlü eserleri arasında olan Deniz Feneri, Mr. Dalloway ve Kendine Ait Bir Oda birbirinden farklı konulara değinmektedir. Benim en sevdiğim kitabı olan Kendine Ait Bir Oda’da, işte tam da bahsettiğim kadınların sesi olduğu bu kitap mutlaka okunması gereken kitaplar arasında ve elbette kendi dönemine hitap etmekle ve etkilemekle kalmayıp, günümüzde hala okunan eserler bırakması ki eminim ne kadar geçerse geçsin evrensel konulara da değinmesinin katkısıyla hem ismini duyurmaya devam edecek hem de eserleri okunmaya…

Elbette zamanın ötesinde diyeceğimiz daha birçok yazar var fakat bu sıra bitmek bilmeyecektir. Bu yüzden en azından bu bahsettiğim 5 muazzam yazara fırsat verebilir ve kendinizi edebiyat dünyasının büyülü etkisine rahatlıkla bırakabilirsiniz.

Paylaş

Yorum yaz

Bir yanıt yazın

İlgili içerikler
EdebiyatKültür ve Sanat

2024 Booker Ödülü kısa listesi açıklandı

2024 Booker Ödülü kısa listesi, rekor sayıda kadın yazarın yer almasıyla gurur...

EdebiyatİncelemelerKitap incelemeleri

Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi incelemesi

Olympe de Gouges’un eseri olan Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi, kadınların...

EdebiyatİncelemelerKitap incelemeleri

“İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar” kitap incelemesi | Stefan Zweig’ten insan ruhuna dokunan bir eser

Stefan Zweig’ın derlediği “İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar”, tarihin dönüm noktalarında insan ruhunun...

EdebiyatHaberler

Sanatsal İfade Özgürlüğü Raporu, 2024 için neler söylüyor?

Sanat Özgürlüğünü İzleme Platformu (SÖZ) raporu ülkemiz çapında, Friedrich Naumann Vakfı’nın İstanbul...