İklim krizine dikkat çekmek için sanat eserlerine yönelik saldırılar, toplumda geniş yankı uyandırıyor. Ancak bu eylemler gerçekten farkındalık yaratıyor mu yoksa tepki mi topluyor? İklim aktivistlerinin amacı ne?
İklim aktivistlerinin radikal eylemleri, iklim krizinin ciddiyetine dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirirken toplumun farklı kesimlerinden farklı tepkilerle karşılandı. Peki, iklim aktivistleri bu eylemleri gerçekleştirerek gerçekten amacına ulaşıyor mu, yoksa olumsuz sonuçlar mı doğuruyor?
İKLİM AKTİVİSTLERİNİN AMACI NE?
İklim değişikliği, günümüzde en ciddi çevresel sorunlardan biridir. Bu sorunlarla mücadele etmek adına birçok iklim aktivisti farkındalık yaratmak için sanatı kullanıyor. Ünlü eserlere saldırılar düzenleyerek farkındalık çalışmalarını halkın önüne taşımaktadırlar. Bu eylemlerde eserlerin koruyucuları sayesinde zarar görmemekle birlikte aslında iklim krizi hakkında farkındalık yaratmayı ve yeni üyeler çekmeyi hedefliyorlar. Ayrıca, iklim değişikliğinin etkilerini vurgulayarak, insanların bu konuları daha derinlemesine anlamalarını sağlamayı amaçlıyorlar. Bu çerçevede, müzeler gibi kültürel kurumları hedef alarak, bu kurumların iklim krizine karşı nasıl bir rol üstlenebileceğini ve sorumluluklarını halka açıkça göstermeyi ve eleştirmeyi de hedefliyorlar.
SANATIN İKLİM KRİZİNDEKİ ROLÜ NEDİR?
Vincent van Gogh’un Ayçiçekleri, Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sı, Claude Monet’in Saman Yığınları, Sandro Botticelli’nin Primavera’sı ve Johannes Vermeer’in İnci Küpeli Kız tablosu medyada gördüğümüz başlıca eserlerden bazıları. Bu protestoyu farklı kılan ise eserlerin üzerinde domates çorbası, patates püresi veya boya parçaları görmemiz oldu.
Sanatın işlevi, insanların yaşadıkları dünyayı anlamalarına ve insan durumunu düşünmelerini sağlamaktır. Bu sebeple aktivistler, müzelerde gerçekleştirdikleri eylemlerle insanlara acil bir durumla karşı karşıya olduklarını belirtmeyi amaçlamaktadırlar.
Buna karşılık müze direktörleri, son dönemde yaşanan iklim aktivistlerinin sanat eserlerine yönelik saldırılarını derin endişeyle karşılamaktadır. Bu eylemler, müze yöneticilerini kültürel mirasın risk altında olduğu konusunda ciddi şekilde sarsmıştır. Müze direktörleri, kültürel mirasa doğrudan erişimi savunacaklarını ve müzeleri sosyal iletişim için özgür alanlar olarak koruyacaklarını vurgulamaktadır.
Bu açıklama, dünya çapında ün kazanmış neredeyse 100 müze direktörü tarafından imzalanmıştır. İmzacılar arasında Metropolitan Sanat Müzesi, Modern Sanat Müzesi ve Guggenheim Müzesi gibi New York’taki önde gelen kurumların başkanları; Londra’daki British Museum, Victoria ve Albert Müzesi ile Ulusal Galeri’nin yöneticileri; İtalya’daki Gallerie degli Uffizi ve Peggy Guggenheim Koleksiyonu; Fransa’daki Louvre, Musée d’Orsay, Centre Pompidou ve Musée national Picasso-Paris’in yöneticileri; ve İspanya’daki Museo Nacional del Prado ve Guggenheim Müzesi Bilbao’nun başkanları bulunmaktadır.
SANAT ESERLERİNE SALDIRMAK FARKINDALIK YARATIYOR MU?
Annenberg Kamu Politika Merkezi (APPC), iklim değişikliği farkındalığı amacıyla yapılan eylemlerin halk üzerindeki etkisini inceledi. Yapılan anketlere göre, halkın şiddetsiz ve kesintili iklim protestolarını onaylamadığı bulundu. Katılımcıların çoğunluğu (yüzde 46), bu taktiklerin iklim değişikliği ile mücadele çabalarını desteklerini azalttığını bildirdi. Yalnızca yüzde 13’ü desteklerini artırdığını belirtti.
Genel olarak, halk, iklim değişikliğinin tehlikelerine dikkat çekmek amacıyla yapılan şiddetsiz ve kesintili protestolara genel bir onay göstermemektedir. Ancak, bu çabaların insanların iklim değişikliğinin tehlikeleri konusundaki farkındalıkları üzerinde minimal bir etkileri olduğu da görülmektedir.
Bu anket sonuçları, iklim değişikliği ile ilgili farkındalık ve destek oluşturma çabaları hakkında önemli ipuçları sağlamaktadır.
Yorum yaz