Toplumsal

Batı Almanya ‘Kentler’ deneyi | Pedofili mağduru çocukları bir araya getiren deney

Paylaş
Batı Almanya 'Kentler' deneyi. Görsel: Siyah Dergi
Batı Almanya 'Kentler' deneyi. Görsel: Siyah Dergi
Paylaş

Almanya’da devlet onayıyla yürütülen Kentler deneyi, çocukların pedofillerin yanına yerleştirilmesini konu alıyor. İşte Batı Almanya Kentler deneyi nedir? Konusu hakkındaki detaylar.


Almanya’da 1960’lardan itibaren yürütülen ve devlet tarafından onaylanan Kentler deneyi, bakıma muhtaç çocukların pedofillerin yanına yerleştirilmesini içeriyordu. Deney, mağdurların yıllar sonra yaşadıklarını anlattığı raporlarla gün yüzüne çıktı ve etik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

BATI ALMANYA KENTLER DENEYİ NEDİR?

Almanya’da, devletin onayıyla yürütülen ve ülkenin tanınmış bir seksoloğu tarafından yönetilen tehlikeli bir deney ortaya çıktı. Bu nasıl mümkün oldu?

2017 yılında, Marco adını kullanan bir Alman, Berlin’de yayınlanan bir gazete makalesinde çocukluğundan tanıdığı bir profesörün fotoğrafına rastladı. İlk fark ettiği, profesörün neredeyse yok denecek kadar ince dudaklarıydı; Marco, bu özelliği her zaman itici bulmuştu. Makalede, Helmut Kentler’in Almanya’nın en etkili seksologlarından biri olduğu ve 1960’ların sonlarından itibaren ihmal edilmiş çocukları pedofillerin yanına yerleştirdiği “Kentler Deneyi”nden söz ediliyordu. Deney, Berlin Senatosu tarafından onaylanmış ve finansal olarak desteklenmişti. 1988’de Senato’ya sunulan raporda Kentler, deneyi “tam bir başarı” olarak nitelendirmişti.

Helmut Kentler.

“HAYATINDA SADECE BİR KEZ AĞLAMIŞTI”

Marco, yetiştirme yurdunda büyümüştü ve üvey babası onu sık sık Kentler’in evine götürürdü. Şimdi 34 yaşında ve bir yaşındaki kızının günlük rutinine odaklanmıştı. Makaleyi okuduğunda, “Sadece bir kenara ittim, duygusal tepki vermedim. Her gün yaptığım gibi davrandım: Aslında hiçbir şey yapmadım, bilgisayarın önünde oturdum,” dedi.

Yetişkin bir erkek olarak Marco, geçmişten kaynaklı duygusal bir duvar örmüş, hayatında sadece bir kez ağlamıştı. Çocukluğundan ve üvey babası Fritz Henkel’den kaynaklı travmalar, onun insan ilişkilerini etkilemişti. Marco’nun üvey evinde yaşadığı yıllar boyunca yaşadığı ihmal ve tacizler, onun hayatında derin izler bırakmıştı. Örneğin, üvey babası Henkel, Marco’yu ve diğer çocukları sık sık kontrol altında tutuyor, onları psikolojik destekten uzaklaştırıyordu. Marco, üvey kardeşi Sven ile bile gerçek bir bağ kuramamıştı.

DENEY KAPSAMINDA ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ GÖZLEMLENDİ

Kentler’in deneyi, pedofillerle çalışan yetiştirme evleri üzerinden yürütülüyordu. Marco ve Sven, Henkel’in evinde farklı roller üstlendiler; Marco itaatkâr değildi, Sven ise daha sakin bir çocuktu. Marco, çocukken yaşadığı ihmal ve istismarı normal kabul etmişti. Üvey babasının ve Kentler’in davranışları, Marco için tabu konular arasında yer aldı ve bu durum, onun psikolojik gelişimini olumsuz etkiledi. Marco, üvey kardeşiyle ve diğer çocuklarla iletişim kurmakta zorlandı; yalnızca bilgisayar oyunlarına ve kendi dünyasına odaklandı.

Kentler, deney kapsamında çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerini gözlemliyor, pedofillerin bakım sağladığı evleri resmi olarak onaylıyordu. 1988’deki raporunda, çocukların zarar görmeyeceğini iddia eden Kentler, pedofillerin bakım verdiği ortamları “terapötik” olarak nitelendirmişti. Ancak deney, uzun vadede çocuklar üzerinde travmatik etkiler yarattı; Marco’nun en yakın arkadaşlarından Marcel, üvey evde ihmale bağlı olarak hayatını kaybetti.

KENTLER PEDOFİLİYİ “FAYDALI BAKIM” OLARAK SUNDU

Kentler’in yaklaşımı, pedofiliyi çocuklar için potansiyel bir “faydalı bakım” olarak sunuyordu. Çocukların duygusal ihtiyaçları ve hakları ise büyük ölçüde göz ardı edildi. Teresa Nentwig’in 2016 yılında hazırladığı rapor, Kentler’in uygulamalarının yaygınlığını ve devletin bu süreçteki rolünü gözler önüne serdi. Rapor, Berlin Senatosu tarafından desteklenen bu sistemin, akademik çevreler ve sosyal eğitim kurumları tarafından kabul gördüğünü ortaya koydu.

Marco’nun deneyimlerinden yola çıkarak, bu olay, devlet politikalarının ve eğitim reformlarının çocuk hakları üzerindeki doğrudan etkisini gösteriyor. Deney, pedofiliyi normalleştirmeye yönelik bir yaklaşımı meşrulaştırmış ve yetiştirme evlerinde kalan çocukların hayatını derinden etkilemişti. Bugün, Kentler Deneyi, çocuk hakları ihlalleri ve devlet denetimi konularında kritik bir örnek olarak değerlendiriliyor.

Paylaş
Yazar:
Serhıldan Hülakü -

Serhıldan Hülakü, gazeteci ve editördür. www.siyahdergi.com imtiyaz sahibi olan Hülakü, İstanbul Kültür Üniversitesi Siyaset Bilimi & Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümünden mezun oldu. Çeşitli web sitelerine ve kendi sosyal ağlarına içerik üreten Hülakü, gazetecilik ve medya alanında basın ve yayın kurumlarında çalıştı. "Vesikalık" adında bir öykü kitabı bulunuyor. Şu anda Siyah Dergi için içerik üretiyor, üyelerine eğitim veriyor.

Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili içerikler
M. Kemal Atatürk.
Toplumsal

10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ü Özlemle Anıyoruz

Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, sevgi ve özlemle, hiç bıkmadan...

Mobbing
HaberlerToplumsal

Almanya’da Mobbing ve Siber Zorbalık Artıyor: 19 Milyon Yetişkin Mağdur

Almanya’da yapılan araştırma, her üç yetişkinden birinin mobbing mağduru olduğunu ortaya koydu....

Kırmızı Sicim Teorisi (Red String Theory) 運命の赤い糸 / unmei no akai ito
FelsefeToplumsal

Kırmızı Sicim Teorisi (Red String Theory) Nedir?

“Kırmızı İp Teorisi” olarak da bilinen ve Japonca’da “運命の赤い糸 / unmei no...

Kodokushi (孤独死)
Toplumsal

Kodokushi (Yalnız Ölüm) Nedir? Japonya’da Sessizce Artıyor

Japonca’da “yalnız ölüm” anlamına gelen kodokushi (孤独死), bir kişinin genellikle evinde tek...