İklim değişikliği anksiyetesi, çevresel felaketler ve iklim krizi nedeniyle bireylerde gelişen yoğun endişe ve stres durumudur.
İklim değişikliği anksiyetesi (climate anxiety), bireylerin iklim krizine ve çevresel felaketlere dair hissettikleri yoğun endişe, çaresizlik ve stres durumunu tanımlar. Özellikle genç nüfusta yaygın olarak görülen bu psikolojik durum, küresel ısınma, doğal afetler, ekosistem kaybı gibi çevresel tehditlerin geleceğe dair belirsizlik yaratmasıyla tetiklenir.
Peki aslında Climate anxiety nedir? Uzmanlar, iklim değişikliği anksiyetesinin depresyon, uyku bozukluğu ve sosyal geri çekilme gibi sorunlara yol açabileceğini belirtmektedir. Bu durum, yalnızca bireysel bir ruh sağlığı meselesi değil, aynı zamanda kolektif bilinç ve eylem gerektiren toplumsal bir sorundur.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANKSİYETESİ (CLIMATE ANXIETY) NEDİR?
İklim değişikliği anksiyetesi, gün geçtikçe artan sebepler sonucunda değişen iklimin günlük hayatımızı etkileyecek kadar tehlikeli olmasının sonucudur. İklim değişikliği sebebiyle dünyadaki çoğu canlı ve bitki etkilenmektedir.
Dünya ikliminin geleceğindeki belirsizlik insanoğlunda şüphenin, umutsuzluğun, korku duygusunun ve hatta çeşitli fiziksel rahatsızlıkların oluşmasına sebep olmaktadır. İklim değişikliği anksiyetesi, günlük hayatımızı olumsuz etkileyecek kadar büyük bir endişe haline geldi. Durum, her ne kadar bir mental hastalık olarak bilinmese de, ilerleyen dönemlerde fazla stres sebebiyle tanımı genişleyebilir gibi gözüküyor.
Bu içeriği de okumak isteyebilirsiniz: Hobbitlerin sonunu meğerse iklim değişikliği getirmiş
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SONUÇLARI NELERDİR?
Dünya genelinde yaşanan ve yaşanacak olan sel, kuraklık, fırtına, küresel ısınma sonucunda gerçekleşen orman yangınları iklim değişikliklerinin bir sonucudur. Seneler geçtikçe daha ağır gerçekleşen bu doğa olaylarının dünya genelinde daha da şiddetleneceği düşünülüyor.,
İklim değişikliğinin sonuçları şu şekilde sıralanabilir:
- Küresel sıcaklıkların artması
- Buzulların erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesi
- Kuraklıkların ve su kıtlığının artması
- Aşırı hava olaylarının (sel, fırtına, yangın) sıklaşması
- Tarımsal üretimde düşüş ve gıda krizleri
- Ekosistemlerin bozulması ve türlerin yok olması
- İnsan sağlığını tehdit eden hastalıkların yayılması
- Göçlerin ve sosyal sorunların artması

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANKSİYETESİ KİMLERİ ETKİLİYOR?
Bir araştırma sonucuna göre iklim değişikliğinin 16-25 yaş aralığındaki insanların %59’unun bu durum hakkında aşırı derecede endişeye ve korkuya sahip olduğunu belirtiyor. Bu yaş aralığındaki insanların bilişsel gelişimini etkileyecek kadar büyük bir etken olan iklim değişikliği, hayatlarımızı ileri zamanlarda değiştirecek gibi duruyor.
Yaşlı kesime nazaran dünya genelinde genç kesimin bu durumdan daha çok etkilendiği görülüyor. Yaşlıların iklim değişikliği sonucunda yaşadığı stres torunlarının ve gelecek neslin etkileneceği üzerineyken; genç kesim kendi hayatları çerçevesinde durumun daha da ilerleyeceğini biliyor.
Her gün binlerce zenginin özel jetler aracılığıyla uçuş yaptığı bir dönemde gençler bunun sadece belirli bir kesim ile düzeltilemeyeceğinin farkında. Gerçekleşen eşitsizlik sonucunda gençler durum sebebiyle umutsuz ve ihanete uğramış hissediyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANKSİYETESİ NASIL SON BULUR?
İklim değişikliği anksiyetesi bireyde yarattığı belirsizlik sebebiyle harekete geçmek ve umut yaratacak eylemlerde/çevrelerde bulunmak en iyi seçenek gibi gözüküyor.
Öncelikle yaşanan durumun çevrenizdeki kişilerle tartışılarak çözüm aramak olması gerekir, çünkü paylaşmak insanı rahatlatır. Buna ek olarak gündelik hayatta kullanılan eşyaların ve gerçekleştirilen eylemlerin bu duruma etkisi göz önüne alınmalıdır.
Çevreye karşı gerçekleştirilen eylemlerin, iklim değişikliğini en aza indirgeyecek şekilde, titizlikle ayırt edilebilecek kıvama getirilmesi gerekmektedir.
Bu içeriği de okumak isteyebilirsiniz: İklim aktivistleri neden tablolara ve sanat eserlerine saldırıyor?
Örneğin bir ağaç veya çiçek dikmek iklim değişikliği açısından çok şeyi değiştirebileceği gibi, mental olarak da destekleyici olacaktır. Tüm bunlara ek olarak karbon ayak izini dengede tutmak, her insanın önemsemesi gereken bir husustur.

KARBON AYAK İZİ (CARBON FOOTPRINT) NEDİR?
Karbon ayak izi, insan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazı miktarını karbondioksit (CO2) cinsinden ifade eder. Bu iz, doğrudan enerji kullanımı ve ulaşım kaynaklı emisyonlar ile (birincil ayak izi), tüketilen ürünlerin üretiminden bertarafına kadar oluşan dolaylı emisyonları (ikincil ayak izi) kapsar.
Böylece bireylerin veya kurumların çevre üzerindeki toplam karbon etkisi ölçülmüş olur. Karbon ayak izimizi azaltmanın birden fazla yolu mevcut. Bu yöntemler bazıları şu şekilde:
- Gereksiz ışık ve cihaz kullanımını azaltmak
- Ulaşım tercihlerinde yakıt kullanımını azaltmak
- Gıda tercihlerinde bitki temelli besinler tüketmek
- Geri dönüşüm yapmak ve gereksiz satın alımdan uzaklaşmak
- Yapılabildiğinde, yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih etmek
Yorum yaz