Bu Karanlığı Almadı Aklım!

Bu Karanlığı Almadı Aklım!

Aklım bu karanlığı almadı. Aydınlık bir yer bulmak umuduyla, parlak bir gelecek oluşturma çabası içinde iken ve hatta ufak bir parıltı bulmak ümidiyle insanlıktan, gökten yere düştükçe düşüyorum. Ne kadar aydınlıksa gök, ben yerin zindanında buluyorum kendimi. Ah! Ne kadar maviyse düşüşlerim bir o kadar yıkılır umut bulutlarımdan mavilerim. Ben yine karanlıklara boğuluyorum. Oysa ben kendi kendime düşmüş değilim! Siz de düştünüz. Bizi düşürmediler mi? Bizim aydınlığımızı elimizden almadılar mı? Yıllar geçiyor, zaman değişiyor kalan neden aynı kalıyor?

Ben düşünmeden edemiyorum. Düşünmeyeni anlamıyorum! Düşünmek istemiyorum! Ve düşünmeyene bir o kadar özeniyorum! Ancak atasından yadigâr her bir karışının emanet edildiği o insanlık değil miyiz biz? Bu bayrak bize temsili olarak mı emanet edildi? Bu bayrak demek onun altındaki her karış toprak, her azınlıktan insan, her düşünce, her zihniyet ve her bir duygu demek değil de ne?

Asıl olan emanet düşünmek. Düşünelim ki bu toprak üstünde barışla yaşayalım. Düşünelim ki eylemlere saygımız olsun. Düşünelim ki sevgilere saygımız olsun. Düşünelim ki anlayalım, biz anlatalım. Düşünelim ki susmayalım, susturulmayalım. Gerçi bu denli düşünsek susacağımız bir vaziyet olmazdı değil mi? Düşünelim ki halk kendini açlıktan yakmasın. Düşünelim ki ‘kız gibi’ / ‘karı gibi’ ifadesi bir daha kullanılmasın. Düşünelim ki bir kadın daha ‘ölmek istemiyorum’ demesin. Düşünelim ki şu ellerimizde tuttuğumuz telefonlarla parmaklarımızın ucunda olan dünyamızdan gerçek dünyayı bulalım. Bulalım ve yaşayalım… Düşünelim ki üretelim, yetişelim. Düşünelim ki kendimize de çağa da yetişelim. Düşünelim ki gelişelim. Düşünelim ki birbirine kötü, ayrımcı, saygısız davranan insanlık olmasın. Bu karanlığı almadı aklım. Almıyor da. Düşünelim ki aydınlık bir yer bulalım. Diplerden en yukarı çıkalım. Solan mavilerden arınıp tekrar mavileşelim. Akıl almaz karanlıklardan ah biz bir kurtulalım.

Nazan Bekiroğlu’nun dediği gibi “Kimse etmedi insanın insana ettiğini.” Artık biz insanoğlu, insanlığımız için uğraşalım. Biz düşünelim. Çocuk, genç, yetişkin, yaşlı. Sen her ne isen, kimsen düşün! Biz düşünelim ki emanetimizi, vazifemizi koruyalım.

Nurcan Topal
Nurcan Topal
Articles: 3

Leave a Reply