“Sisifos, sürekli olarak taşı yokuş yukarı iten bir figür olarak hayatımıza gizemli bir anlam katabilir. Kayayı bile bile kabullenmek ve onunla mücadele etmek, hayatımızı anlamlandırmanın sırrını içinde barındırır. Zorlukları göğüslemek, çabalamak ve farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak, hayatımıza mistik bir hava katmanın anahtarıdır.”
Uyanışın Gizemi
Neden uyandım ki ben? Beni bugün o sıcak yatağımdan kaldıran o dürtü de ne? Ne sebep oldu tüm gün o koşuşturmacanın olduğunu bildiğim güne merhaba dememe? Bu ve bunu gibi belki yüzlerce soru gelir aslında çoğumuzun aklına. Hep bir sebep ararız, kimi zaman buluruz bu soruların cevaplarını kimi zaman bulamayız ama hep ortak noktada buluşur ve kalkarız o sıcak yatağımızdan.
Kimimiz okul, kimimiz iş, kimimiz de bir uğraş için ama öyle ya da böyle bahşedilmişken bize hayatımız binlerce olasılığın içinden, bilincindeyizdir bir şeyler yapmamız gerektiğinin. Bazen de karşımıza istemediğimiz şeyleri çıkartır hayat ve ona nasıl tepki vereceğimizi bir tek biz biliriz. Ya pes edip bırakırız ya da kabullenip devam eder hatta tersine bile çevirebiliriz durumu tıpkı bir laneti kabullenip de ona anlam kazandıran, kararlılığı ve azmi ile hayata tutunan Sisifos gibi.
Sisifos’un Hikayesi
Sonunu pek de düşünmeden büyük adımlar atıp Zeus’a ihanet eden Sisifos’a değinip bir bakalım neler öğrenebiliriz bu eski kraldan. Sisifos, Korint olarak bilinen bir Yunan şehrinin kralıydı. Gayet mütevazi bir yaşam sürdüğü sırada Zeus’a ihaneti yüzünden, ölüm tanrısı gönderilmişti Sisifos’a ama onu alt etmek pek de kolay değildi, Sisifos yapmıştı yapacağını ve ölüm Tanrısını zincire vurmuştu.
Sisifos’un Cezası ve Mücadelesi
Zeus, bittabi küplere binmişti ve ateş tanrısı Ares’i göndermişti. Ares şimdi de ve götürmüştü Sisifos’u yeraltına. Ama bizim akıllı ve bir o kadar kurnaz olan kralımız oradan kaçmayı başarmıştı. Başarmıştı yıllarca Zeus’tan uzakta yaşamayı ve hatırı sayılır bir zaman geçtikten sonra, eh hayat bu Sisifos’ta haliyle yaşlanmış ve güçten düşmüştü. İşte tam o sırada kuzusunu pusuda bekleyen kurnaz kurt misali görev bilmişti Zeus, ceza vermeyi Sisifos’a.
Tam elden ayaktan düşüp, gücünün en az olduğu dönemde bırakmıştı onu bir dağın tepesine ve önüne koymuştu kocaman bir kayayı. Bu kayayı bu dağın tepesine çıkaracaksın demiş ve bırakmıştı onu öylece o hiçliğin ortasında. Ne var ki hala kendine güveni tam olan Sisifos çıkarır kayayı en tepesine dağın fakat henüz farkında değildir üstündeki lanetin. Zeus öyle bir şey yapmıştı ki, Sisifos ne zaman dağın tepesine çıkartsa kayayı, kaya her seferinde geri düşmüştü.
Sisifos’un Azmi ve Anlam Arayışı
Peki, yıldırmış mıdır bu cesur Sisifos’u? Elbette hayır, aksine her sabah başlamıştır kayayı çıkartmaya tepesine dağın. Her seferinde düşmüştür, düşmüştür de asla vazgeçmemiştir Sisifos. Bir görev bilinci ile durmaksızın yapmıştır bunu ve bir nevi işi haline gelmiştir aslında kayayı taşımak. Tıpkı kimi insanların sorgulamadan yaptığı işler gibi ısrarla yapmaya devam etmiştir.
Anlam Yaratma ve Perspektif
Peki bilmiyor muydu Sisifos her seferinde o kayanın düşeceğini, farkında değil miydi tüm bu olanların? Elbette ki farkındaydı her şeyin fakat o kayayı her seferinde düşeceğini bile bile taşımak adeta bir görevdi onun için. Anlamsız dünyasında belki de anlam yaratmıştı kendince. Bir uğraş, bir amaç bulmuştu kendine ve laneti çevirmişti tersine.
Hayata Anlam Katma
Belki de bu lanete yapabileceği bir şeyin olmadığı düşüncesiyle, kabullenmişti kaderini ve çabalıyordu kalan ömrü süresince. Belki de mutlu hatta şanslı hissediyordu kendini uğraşacak bir şeyi olduğu için. Kimileri Sisifos’un çaresizliğini ve durmaksızın kayayı taşımasını görünce acırdı ona kimileri ise amaçsız olmayıp, çabaladığını gördüğü için sevinirdi onun adına. Bazen farklı yerden bakmak gerekir hayatta çünkü farklı yerden bakabilmek değer katar insana ve Sisifos’un o lanete farklı bakıp, bir amaç edinmesi ile anlam kazandırması gibi bizlerin de hayatlarımıza anlam kazandırması tam olarak şimdi zamanı!
Yorum yaz