“Mitolojik kahraman Prometheus, Zeus’a meydan okuyarak ateşi çalıp insanlığa armağan etti. Onun cesareti ve fedakarlığı, insana yol gösteren harika bir örnek olarak tarihe geçti. Bu destansı hikayeyi okurken, güzel şeyler için umutlanmak ve hayata cesaretle adım atmak için ilham alabilirsiniz.”
Mitolojik hikayeleri çok seviyorum çünkü insana dokunan ve insana yol gösteren harika bir özelliği var. Zaman zaman çok şaşırırım, zaman zaman da çok şey öğrenirim mitolojik bir hikâyeden. Bugünkü yazımda da Zeus’a kafa tutup, ondan ateşi çalan cesur bir kişilik olan Prometheus’u inceleyeceğim.
Prometheus’un Zeus ile Tartışmaları ve Aldatıcı Planı
Ateşi çalma kısmına gelmeden önce bakalım neler yol açmış buna. Kendisi de bir Titan olan Prometheus ve kardeşi Epimetheus, Titanlar arasında çıkan savaşta Zeus’un tarafında savaşmış ve zafer kazanmasında büyük rol almış. Gel zaman git zaman Prometheus, Zeus’un insanlara hak ettiği gibi değil de kötü davrandığını görünce sürekli onunla tartışmaya başlamış. Öngörüsü ve kurnaz zekâsı ile ünlü olan Prometheus bir gün Zeus’a aldatıcı bir oyun oynamış. Zeus’un önüne, tabağın dibinde et olan fakat üst kısmı kemiklerle dolu bir tabak, diğerinde de dibi kemiklerle dolu ama üstünde et olan iki tabak koymuş. Zeus tabi hemen üstünde et olan tabağa gitmiş, gitmiş gitmesine de altındaki kemikleri görüp, Prometheus’un onunla alay ettiğini görünce sinirden deliye dönmüş ve o kızgınlıkla Prometheus’un insanlara verdiği değeri düşünerek, insanoğlunun elinden ateşi almış ve Olimpos dağının tepesine çıkarmış. Tabi yeme, barınma ve ısınma hatta savunma gibi alanlarda, insanlara çok faydası olan ateş gidince insanlar çok zorlanmaya başlamış ve yapacak hiçbir şeyleri yokmuş çünkü Zeus çok güçlüymüş.
Zeus’un Öfkesi ve Prometheus’un Bitmek Bilmeyen Cezası
Gelelim şimdi hikayemizin en can alıcı kısmına. İnsanların çaresizliğini gören Prometheus, bir plan yapmış ve gece yarısı Olimpos dağına tırmanarak çalmış ateşi ve hemen geri vermiş insanlığa. İnsanlar yeniden ateşe kavuşunca yine rahat yaşamaya başlamışlar. Bunu gören Zeus tabi öfkeden deliye dönmüş ve olacaklar işte o an olmuş. Tıpkı Sisifos’un bitmek bilmeyen cezası gibi Prometheus da nasibini almış böyle bir cezadan. Zeus bir kayaya zincirlemiş onu ve her gün bir kartal gelip Prometheus’un ciğerini yemiş ve cezanın bitmek bilmeyen tarafı ise, her ne zaman kartal ciğerini yese gece boyunca ciğeri yenilenecek ve her gün bu işkence devam edecekmiş. Tıpkı Sisifos da olduğu gibi onun da cezası asla bitmeyecektir ama her iki karakterimiz de yaptıklarından hiç pişman olmamış ve gösterdikleri cesaret ile dilden dile kahraman olarak dolanmıştır isimleri.
Belki de bu hikayemizden çıkarmamız gereken şey şudur ki tek bir insanın yapacağı şey bile bazen dünyayı değiştirmeye yeter. Ve belki de bu bize güzel bir ders olur ve yapmaya cesaret edemediğimiz güzel şeyler için adım atabilmek adına umut olur.
Yorum yaz